Yıllardır,
zamanın güçlü omuzlarına karşı mücadele ediyorum.
Ter kokulu duvarlara yapışmış masallarım vardı çocukken.
Rıhtımın kahkahalarını duyardım,
tuzlanırdı bacaklarım.
Zaman, sevginin döküldüğü yerdir aslında
Bir şiirlik yer kaldı defterimde,
tükenmez kalemim de tükenmek üzere.
Bu şiirden sonra çıkmak istiyorum,
dışarıya ve dar sokaklara.
Gecekondu yıldızları güzellikleriyle boğuyor beni
ve anılar hırpalıyor yüzümü
aşkım da kavgam da pas tutar bir kıyıda
bir tren kalkarken mahmur bir sabahta
yağmur altındadır ıssız peronlar
ama ben unutmadım içimde taşıdığım
Şimdi sen,
bana veda ediyorsun.
Gökyüzünde güneş var,
gölgeler kuvvetli.
Bu şehrin efsaneleşmiş tepelerinde,
her sabah güneşli yarınlara yaslanırım
çünkü yarınların düzenbaz değildir kolları
ve hayat kocamandır bu tepelerde,
bazen hüzün kamp kursa da sokaklarda
hayat yolculuktur, hüzün kalır geride.
İçimde bir sokak uzuyor denize doğru,
kimse görmez bunu,
martılar bana aşık oluyor kimse bilmez,
gözlerime vuruluyor suların bükülmüş ağızları,
kime anlatabilirim bu aşkı
ve devriliyor sokaklar bir bir, buharlaşan temmuzlarda.
yaşadığım yerlerde hiç kimse kanatlanıp uçamadı
ferah odalardan sızan aşklar da fırtına koparmadı sokaklarda
hangi engellere takıldı da selamsız kaldı bu sevda semtleri
dur durak bilmeyen rüzgarlarda kavruldu yüzümüz
merhaba yaşamak diyen sesler dağlarda inlemiyor
Kendimi bildim bileli
izmir sokaklarında gölge takip ederim.
Bazan uzar, bazan kısalırlar,
kaçarlar yakalanmamak için,
bazan saat kulesine gömlek olurlar.
Durdurun zamanı ve hayatın akışını bir daha izleyin,
kaç kişinin gözlerinde suç unsuru bulunmaz,
kaç kişinin bahçesinde fidanlar masum hala,
başka şehirlerde büyüp, sırtını başka duvarlara
dayayan mutlulukları sorguluyorum şimdi,
başkaldırının kıyısına gelmiş ama öteye gidememiş
Yıldızlar senin olsun,
ben arka sokaklarda
umut toplarım
ve giderim buralardan istersen.
Kavuniçi akşamlarda,
selam hüdayi abi benim koray sana ulasamadim selam olsun gönullerinize