hep Senin içindi, hep
güle dönüşü Hiç'in...
varlık gurbet, yokluk sıla;
aşklar hep Sana varmak için...
herşey kanser! bu sayrılı
ve çorak kentten
pis, murdar
hüzünler bile kurtar-
amaz olduk... çok gördüler...
ne zaman dinecek,ne zaman?
bu taflan,bu taflan?
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir hiçlik tadı
‘kışkırt yaban atlarını, kışkırt,
dionysos!..’ dediler
uzat aşkları ordan, orda fener,
kayalar, gelirdi...
kim kalbini sana yedirdi?
biz kiminiz? hüznümüzünüz artık
ve artık kendinin önünde yürü ölüme
yokluk hangi deftere yazılıp unutuldu
ve hangi akarsu’da bulundu? bunu bildin!
sen gerçekten yalnızken bile
nasıl yoktum? belki orada değilim
herkes her şeyden önce kalbini bilir
bir şeyi gösteriyor, ama ne gösteriyor
eski bir eşyanın üstündeki kir
kalbim bir leke, pas tutmuş içim;
yalnızlığın sesini yalnızca ben duyarım;
hangi durak, hangisi, bekleniyor biryerlerde?
bildiğim bir şey varsa, o benim acılarım
için yaşıyor artık... belki de kederlerde
bulunan bir söz gibi bende alır yerini;
sanki duyuyor beni, âh, kendini aldatmak!
simdi nedense her şeyde
ansızın dağılan kelebek tadı
biliyorsun en bakımlı bahçe
sessizliktir
gülüşler oraya sürgün edildi
Yeşil imgeli kız! İlkyazım!
Hangi harf gül, hangi dal dize?
Bu büyük ağaçtan her ikimize
Kalan hangimizdik...
ey hayal hanım
eskiden, âh, bu kentte uçuk mavi süvari;
kısrağı sokakların, dört nala, uça uça...
şimdiyse bir ihaneti, İsa ya da havari
gibi yaşamak işte... sürükleyip bir uca
yerden yere vurdu da topallattı, körletti
bir yılkı atı gibi savurdu ve yağmaya
Kollektif bir metindir yeryüzü her yazı şiir o metnin bir parçasıdır
Ben hilmi beyin kalabalık sonnet şiirini çözümlemek istedim yardımcı olabilcek var mı satır satır ve anlamsal olarak olaya baktım ama çok kapalı bir şiir anlam çıkaramıyorum
Ben hilmi beyin kalabalık sonnet şiirini çözümlemek istedim yardımcı olabilcek var mı satır satır ve anlamsal olarak olaya baktım ama çok kapalı bir şiir anlam çıkaramıyorum