ah, ağaçların dağıldığı yer!
bir kadın durur, -ve
kendi hüznünü bekler
aşklar toplanır, günler derlenir,
bir gül üremekte... bizi kuşatır mutlak;
o kocaman ağzıyla, giderek korkunç, kuduz!
dikenli pençesiyle ve dili çatal yaparak,
saldırdı saldıracak... korkuyla besleniyoruz...
bir eyerde (kent mi bu?) gidiyoruz, eğreti!
atlara benziyoruz, ürkmüş, kaçışan, sürü!
bahçesi hüzündü onların...
bugün Aşk’ız, belki yarın...
başka yerdeyiz... nerdeyiz?
ne zaman kendimize perdeyiz
ne zaman değil...
ben daima uçurumlar edinirim
bir yerden ötekine göçerken
işte sessiz saatlerde kederden
türemiş bir söylen
gibi göl
gidecek... kendisiyle yitecek belki sır’ı:
hiçbirşey kalmayacak... sâdece kırık bir cam;
hepsi o kadar işte! –ve ne varsa aykırı
bildiğin, senden olan... –ve bitecek serencâm!..
âh, ince duvarlara çakılan kaba saba
bir çiviye tutunmuş... eğreti, öyle sarsak;
Kollektif bir metindir yeryüzü her yazı şiir o metnin bir parçasıdır
Ben hilmi beyin kalabalık sonnet şiirini çözümlemek istedim yardımcı olabilcek var mı satır satır ve anlamsal olarak olaya baktım ama çok kapalı bir şiir anlam çıkaramıyorum
Ben hilmi beyin kalabalık sonnet şiirini çözümlemek istedim yardımcı olabilcek var mı satır satır ve anlamsal olarak olaya baktım ama çok kapalı bir şiir anlam çıkaramıyorum