Biliyor musun?
Son zamanlar,
Geçmişimi bozdurdum,
Yaşadıklarımda yiyorum.
Kızdırdım biraz fotoğrafları.
Sen benim hafta içi Beyoğlumsun,
Öyle hazırsın her şeye
Ve öyle uzaksın…
Başlayınca bitmezsin,
Masum ve mavisin.
Aklıma İstanbul’u getiren şarkılar gibisin
Merdivenlerden indim, yalnızlığım kaldı,
Yürüdüm aldırmadan sokaklara.
Birikirken yarınlara,
Fırtınalar başlayacaktı,
Sonra...
Bakıyorum;
Beni sessizce,
Beyaz köpüklerine hapseden denize.
Gözlerimin akıyla görüyorum seni,
Karanlığın gürültüsündesin,
Korktun mu? Uzaklardan.
Yakamozlara şarkı söyledin mi?
Saatlerce ayı seyrettin mi?
Ağladın mı balıklarla beraber,
Yaşama inat.
Çok uzak şehirlerde duruyoruz,
Ama bence aynı sokakta oturuyoruz.
Ve yine bence tek sorunumuz,
Kendimi gördüm bu gece,
Paslı bir sokaktaydı.
Ve onun yanındaydı
Arkadaşlarım çıkardı karşıma,
Gece ansızın…
Korkar sayıklardım geçmişi,
Onlara layık olsun diye..
Sonra kaçardım onlardan….
eflatun şarkılara kaydedemediklerimi bırakırdım
Yokum biraz,
Varım;
Yokluğum kadar.
Hiçbir şeyim çoğu zaman,
Herşeyim;
Hiç bir şey olmadığım zaman.
Düşün şimdi,
Vakit geldi...
Akşam oldu ikimize...
Ya vazgeçeceğiz seninle,
Ya sevişeceksin benimle...
Çabuk!
bazen insan kendine birşeyler söyler sonra yine kendine cevap verir..