Aklımda tutamadım hiç gözlerini....
Rasgele uçurulmuş uçurtmaların,
Düşme korkusu var peşimde...
Ya düşersem gözlerine....
Yazda geliyor,
Şehirdeki bütün sivrisinekleri öldüreceğim...
Sahip olmaktan aciz olduğum bedenine,
Dokunmasınlar,
Hakkım olan kanında içmesinler diye...
Ayaklarının sureti mahalleni ayaklandırdı.
Meydanda bir ceset yatıyor,
Benden geri kalan.
Gözlerimde ki rüyadan,
Ve hastalığımdan,
Artan…
Ağladım;
Yaşayamadıklarımın,
İçime yansımasına.
Dedim ki;
Bir ışıksın siluetime,
Sen git yemek ye…
Ben rüya göreceğim.
Göremezsem,
Görene kadar gideceğim.
İlla ki göreceğim bu akşam.
Oturuyoruz denize yakınca,
Masumluğu tartışılan arkadaşlarımla.
Bir işaret garsona,
Ucuz bir şeylere ihtiyacı olan masaya,
Saygıyla...
Muhabbet başlasa, dönecek elbet.
Akşamüstüler,
Alabildiğine sarımtırak loş...
Ağladığım;
Aşkın yansıdığı film afişleri,
Sevdiğim;
Sonra…
Sonra yürümeliyim,
En zamansızından yağmur olmalı,
İnsanların sesi kısılmalı,
Doğrularla konuşmalıyım…
Bu güne geç kalıp,
Yarına yetişemeyenlerdenim,
Yalnızlığım ondadır.
Noktaları bulamayan,
Virgüllere kıyamayanlardanım ben,
Soyut ağaçların arasında,
Bir arabanın farları öpüyorsa bedenini,
İnanma, güvenme, bekleme.
Yalandır, her kimse.
Sıcağın ortasında, sıkılmışsan
bazen insan kendine birşeyler söyler sonra yine kendine cevap verir..