Ne çabuk geçiyor zaman.
Dün olmuş gün farkında olmadan.
Yıllar eskiyor istesende istemesende.
Bitmez sandığın baharına kış gelmek üzere.
Bir gün gelip var olmuş, bir gün gidip yok olmuşuz.
Konusu sen olduğun
Hani uçurtmalar uçardı,
Gökyüzü masmaviydi,
Beyaz bulutlar süslerdi,
Yılları eskitmeden önce...
Çocuktuk, mutluyduk,
Hayat toz pembeydi,
Her dinlediğinde o şarkının sözü,
Sızlatır ya gönül telini ince ince...
Her seferinde o şiirin son dörtlüğü,
Yaralar ya okurken seni kelime kelime...
Hepimiz masum geldik dünyaya,
Özünde her insan iyidir aslında,
Herkes özünde özünü yaşasa,
Ne kötüye çıkardı insanın adı,
Ne de kötülük kalırdı dünyada.
Hani şu papatyalar var ya
Herkesin falına baktığı
Seviyor sevmiyor çıkardığı
İşte o papatya fallarında
Ben de hep seviyor çıkardı
Fallarım papatya saflığında
Bir nefes yaklaşıp uzandı usulca kumsala.
Kumsala vurup duran hırçın mavi sular,
Mavi sularda yakamozlu derin bir gece,
Rengarenk bir hayat var önünde.
Dört mevsim bahar olsun gözünde gönlünde.
Gökkuşağına benzesin ömrünün her günü,
Gülünce güller açsın gönül bahçende.
Hatice Kutsal
Sonra dedim ki kendi kendime,
Çekil kendi dünyana uzaktan izle.
Herkes bilsin varolduğunu ama,
Kimse göremesin seni ruhuna benze.
Hatice Kutsal
Durmadan es rüzgar.
Kara bulutlar dağılana kadar,
Gökyüzü masmavi olana kadar,
Güneş yeniden doğana kadar,
Buluttan yağmur yağana kadar,
Sarıdan yeşil çıkana kadar,
Vardır hepimizin hayatında sıkıntılı dönemler.
Geçmez sandığımız karanlık günler.
Cevaplayamadığımız sorular.
Ve aşamadığımız sorunlar.
Gelir geçer insana misafir bunlar.
Sen yeterki bırakma kendini.
Hiç adetim değildir aslında yorum yapmak ancak şiirlerinizi çok beğendim. öyle ki sayfadan çıkamıyorum. sizi daha önce hiç duymamıştım. dedim ki kendi kendime ben böyle bir cevhere nasıl kayıtsız kaldım? yeni eserlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum