Dev dalgaların altındayım
Doluyor sular içime
İniyorum gülle gibi dibe
Yakıyor tuz organlarımı
Nefes alamıyorum
Sökülmüş tırnakları tek tek
Direniyor acı göz bebeklerinde
Koca bir ormanın ortasında
Upuzun boşlukta yitip gitmiş
Göstermiyor mavileri
Gökyüzünü kucaklamış ağaçlar
Her şeyin bittiği anlar vardır. Anlamını bulan tüm anlamların kendini yitirdiği an. Karşınızda ki kişi sesiyle ruhuyla duygularıyla o kadar yabancıdır ki size... Sokaktan geçen bir insan kadar yabancı. Konuştuğu kelimelerin, sesi- sevgisi yoktur. Öylesine söylenmiştir. Böyle hissedersiniz. Ayrılık direkt dile getirilmemiştir ama bitmiştir her şey. Geçirilen onca zaman yaşanmışlık yakar içinizi. Siz seviyorsunuzdur tüm benliğinizle... Kendi sevginizle baş başa kalakalırsınız... Öyle bir acı sarar ki o an. Akar gözyaşlarınız istem dışı. Gırtlağınıza takılan yumru, canavar bir katile dönüşür. Beyin uyuşmaya başlar. Sıcak sular kaynar fokur fokur. Bir basınç hücum eder patlatmak istercesine. Patlasın dersiniz, beynim patlasın ve her bir zerresi dağılsın yapışsın duvarlara. Böyle bir acıdır içinizi ezen yok eden. Asfaltı düzlemek için kullanılan bilmem kaç ton ağırlığında ki makine gibi gibi sizi dümdüz eder. Öylesine boş kelimelerle ayrılır o an karşınızda ki... Siz artık yoksunuzdur onda. Siz artık yoksunuzdur... Oysa o her yerinizde yaşar hala canlı canlı ve acı ve acı hiç durmadan deler içinizi oyar. Hem de öyle bir oyar ki. Ama bitmeli sizde de bitmeli. Dayanılmaz bu acıya. Zaman en iyi ilaçtır denir hep. Ama zamanın ilaç olacağı ana kadar acıyla baş başa yürek paramparça... Kavramların anlamı olmadan, bir şey duymadan görmeden derin bir kuyunun içinde çıkmaya çalıştıkça batarsınız. Yanar her yeriniz... Olur olmaz her yerde dinlemez gözlerinize hücum eder yaşlar. Öyle ki etrafınızı göremezsiniz. İnsanlar size bakıp “ vah vah cenazesi var herhalde “ derler duyarsınız. Tutamazsınız kendinizi. Denetim kalmamıştır artık beyninizde... Hissedilen sadece acıdır. Bu acının ise asla tarifi yoktur.
Elbet doğrulacaktır dimdik. Elbet yaşamaya başlayacaktır yürek.Elbet bahar onun da yüreğinde rengarenk açacaktır.
Sana sesleniyorum eyyy zaman. İlaç olma süren çabuk dolup gönüllere düşsün emi?
Korkutuyor yokluğun
Deliriyor anarşist ruhum
Yakıversem her şeyi diyorum
Kırıp döküversem rahatlar mıyım
Aşk mı hırçınlaştırdı bunca
İsyanım yokluğuna mı bilmiyorum
Bulutların
Yıldızları kapadığı
Gökyüzünün
Safi siyaha kestiği
Gecenin
Sus pus olmuş
Durgun kıpırtısız
Öylesine sessiz ki deniz
En sevecen halini takınmış
Erken saatlerinde sabahın
Anlaşıp gökyüzüyle
En tatlı maviyi
İçine kasvet çöktürüyor gökyüzü
Keyfini kaçırıyor lodos Akdeniz’in
Yükselirken iri dalgalar
Korkunç homurtularla
Patlıyor kayalarda
Hışırtılı seslerle
Yıllardır...
Hamur gibi yoğruldu yüreği.
İsyan hırpalıyor beynini
Yaşam...
Hüzün ve acı ile eş gözlerinde.
___ İmrendiren ve vefalı dostluğunuz için müteşekkirim. ___
Başarı ve Esenlik Dileklerimle. / n.a./
____________________________________________
sevgili Bediroğlu
güzel, anlaşılır şiirler yazmışsınız.
çok şiirler okumuşsunuz.
yorum yapıp destek vermişsiniz.
ne güzel böyle özverili, katkıcı olmanız.
imreniyorum. saygı duyuyorum.
uzun sağlıklı ömrünüz olsun.
i.durmuş
Sayın Hatice Bediroğlu..İnsanlığa, kaleme değer veren dost yürekli şair dostum...dost kelimesinin ince çizgileri vardır.Ben inanıyorum ki senin yüreğin bu ince çizgilerde durmakta. Sevgiler vardır acı....acılar vardır, sevgiden tatlı...sevgi dolu yüreğinize, turnalarla selam yolluyorum...sevgiler.