Kandırdı beni, yandırdı sana felek,
Bir halin var ki civelek mi civelek.
Kavun sandım, kokladım da amma;
İçine bakınca gördüm ki, sen tam bir kelek.
Bir aklın var ki, iyi kötü anlamaz,
Can vermeden ölüyorsunuz
Vicdanınızı karartıp
Ruhunuzu köreltip
Duygularınızı yok edip
Kalbinizi mühürleyip
Can vermeden ölüyorsunuz
Kendimi Sınar Oldum
Gündüzlere sığmaz ömrüm,
Gecelerden çalar oldum.
Bir perişan halde gönlüm,
Hayallere dalar oldum.
Ben kendim bilirim deme
Gün gelir aldanırsın:
Bir sevmeye gör,
Bir ihanete uğramaya gör,
Bir dost kazığı yemeye gör
Adam sandıklarının gerçek değerini bir gör
Tüm destanlar gibi tarihin tozlu raflarında yerini aldı
Aslanlar uykuya dalınca meydanlar çakallara kaldı
Geçmişe güvenimiz gelecekten umutlarımız vardı
Bir kasavet çöktü geleceğe giden yollar karardı...
Kim istiyorsa milletin mahvolup, devletin çöktüğünü,
Zilleri takmış yapıyor çalgı çengi, bir kutlama düğünü.
Dışta gizli düşman belli oldu artık, haçlıları öğrendik,
Vatan toprağından doyup da, ihanet edenden de iğrendik.
Damlaya damlaya göl olur derler ya hani,
Bir damla hizmet de sen yap bu dünya fani.
Bir elinde satır bir elinde keser yontup durma;
Kırk yıldan sonra bir dene Gani olmayı be Yani...
Bir masal kadar hayal
Bir hikâye kadar güzel
Bir hayat kadar gerçekti
Kırmahalle geçmişi ile bir efsane
İnsanları ile bir darbı meseldi.
Uzun bir hikâye olacakmış gibi başladı:
İlk satırı
Tek kelimelik bir cümle
Doğmak…
Sonra devam etti
Yaşamak,
Akrostiş Kızıma
ALLAH lütfeder de insanı sevindirir
Yaşamını bin bir renge boyar bir anda
Şenlenir, yeni ufuklar açılır dünyanda
En karamsar gününde, bir pırlanta verir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!