Yürek Yangını
Kaç yangın gördü bu yüreğim
Bilmem kaç kez daha yandığını göreceğim
Yakan yakıyor
Atıp ateşi bir de karşıdan bakıyor
Yürürken Yayan Yapıldak Fani Yollarda
Yürürken yayan yapıldak fani yollarda,
Çok canlıyı fani canı için yaşarken gördüm.
Yapraklar da bir gün toprak oldu, kalmadı dalda,
Her meyvenin kendine benzer neslini gördüm.
Yürüyor Yiğit Mehmet
Çanakkale’den şan aldı, Malazgirt’ten kuvvet,
Hedefi bir tek; Ya İstiklal ya da Şahadet.
Çantasındaki, azık niyetine merhamet,
Zafere yürüyor, al Sancaklı yiğit Mehmet.
Yusuf’un Olsam
Yusuf’un olsam, kuyulara atarsın,
Ferhat’ın olsam, dağlarımı yıkarsın,
Mecnun’un olsam, sen çöllerde yakarsın
Ne Züleyha oldun, ne şirin ne Leyla…
Yuvadan Düşmüş Bir Kuş Gibi
Yuvadan düşmüş bir kuş gibi gönlüm
Titrek, çaresiz, ürkek ve üşümüş
Çırılçıplak.
Yüzü Hiç Gülmüyor
Yüzü hiç gülmüyor,
Sanki gülmeyi bilmiyor.
Sev diyorsun sevmiyor,
Sevilmeyi bilmiyor.
Yüzünde Gül Gülüşü
Yüzünde, gül gülüşü,
Tenin, gül yaprağından ince,
Saçın, ışıl ışıl,
Gönlüm aydınlandı,
Yüzünde Güneş, Gözlerin Mehtap
Yüzünde güneş, gözlerin mehtap,
Varlığın Cennet, yokluğun serap,
Sözlerin sihir, busen de şarap.
Dünyam sensin, ezelden ebede,
Zaman Çayında Eriyen Şeker
Zaman çayında eriyen şekerdi hayat,
Şeker hiç tad vermedi, çay desen bayat.
Dertler kaşık oldu karıştırdı zamanı,
Bir şıkırtı ile avunduk durduk heyhat...
Zaman Değişti
Gelmez oldu, katar katar turnalar,
Göl kurudu, görünmez oldu sunalar,
Kurudu artık, abı hayat akan kurnalar,
Zaman değişti, eski dünya değil artık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!