Gönlümdeki bu sevda, akıl almaz bir sitem
Yüreğimde kor ateş, acısı ayrı elem
Düşlerimde yaşattım, yüzünü gizli sinem
Uğruna feda ettim, elimdeki tek kalem
Vefasız yar derdime, ermiyor neden be hey
Sözde kaldı artık, yiğitlik mertlik,
Zora gelmeyince, insan kalmadı.
Çoğaldı dünyada, namertlik, sertlik,
Gönül yarasına, derman kalmadı.
Yüce Rabbim, sensin gönülde durak,
Yarattığın alem yeşeren yaprak,
Emrin ile can bulur kara toprak,
Sensin bize en son varacak konak,
Karanlığı yaran sensin ey Rahman,
İda’nın başından bir ışık doğar,
Kötünün yolunu o nurla boğar.
Enlil’in şavkıdır, pak beyaz yağar,
Gönülden gönüle kurulur dehliz.
Gönül bir kuru daldı, geldim aşk meydanına,
Canım kurban adandı, uydum Pir divanına,
Nefsim benden utandı, girdim can cananına,
Bu bir ilahi şandı, koştum Hakk fermanına.
ÖĞRENDİM...
Hamdım, hayat denen, ulu dergâhta,
Piştim, sabır denen, kutlu tezgâhta,
Baktım bin bir heves, varken bu ahta,
Ben en önce susup, durmak öğrendim.
Açtın irfan perdesin,
Gönlümdeki yerdesin,
Sen cehli hep ezersin,
Yolumsun öğretmenim.
GeliŞin bahar gibi, doğar garip gönlüme,
Sevgİnle ışık yaktın, benim sönük günüme,
Bilgİli dostlar ile, bakmam artık dünüme,
HatıRla bu dostunu, dostluk bize hal olur.
Bir yastıkta başlar, ömrün sabahı,
Ruhun sığınağı, kalbin dergâhı,
Ayırmaz seveni, feleğin âhı,
Kıyılır o zaman, ömür nikâhı...
.
omzumda bir görünmez savaş var dostum
gözlerimi kapasam
kelimelerden ordular yürüyor üstüme
her hece paslı bir zırh
her suskunluk bilenmiş bir kılıç




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!