Bekliyorum
Uzayıp giden gecelerimin bitmesini
İstiyorum
Senli sabahlara uyanmayı
Düşlüyorum
Hayatımın en güzel müjdesini almayı
Seni gördüğüm gün,
Günlerden en mübarek gündü.
Anlardan en sevilesi an…
Sen giderken o gecelik,
Hoşça kal derken tuttuğum o eller,
Otogarlar…
Hüzün emanetçilerim…
Aşk emanetçilerim…
En son hangi peronda bıraktım…
Bilmiyorum…
Bir meçhul yol seçilmiş bize
Kader kovasının içinden
Yoldan sapmak yol açıyorsa
Büyük mesullere
Mesul olmak gerek bazen
Eğer gerçekten büyüyorsak
Bilmiyorum sana neden bu kadar bağlandığım.
Bilmiyorum dün gece neden ağladım.
Neden ilk sigaramı içtim…
Sesin miydi beni sana bağlayan,
Yoksa sımsıcak bakışların mı?
Gecelere sarıldığım hüzünlü akşamlarda,
Hayallerim hep masal gibi aşklara
İçine bir tutam da sen katılmış olan…
Bir tutam da aşkla yoğrulan…
Bir keşmekeş yaşayış benimkisi bu akşamlarda.
Aşk dünyanın en büyük yıkımıdır
Sen onun için
Dünyayı karşına almaya hazırken
O kendisi için
Senin dünyanı yıkar
Gece örtüyordu sensizliğimi
Ve gözyaşlarımın sesi bozuyordu sessizliği
Düşünüyordum…
Sana varmak için mi yapılıyordu bütün yollar
Seni bulma için miydi bütün çabalar
Ya tanrıya yakaran bu eller…
İnat yaşamak benimkisi uçurum kenarlarında.
Hayata, aşka ve çaresizliğe inat!
Bu inatla çıktım bir gün yola.
Kaderi aramaktı amacım.
Dedim ki atayım kendimi yola,
Ne gerek var randevulaşmaya,
Karahisar kalesi
Dik heybetli güzel mi güzel
Yollarında evler sıra sıra
Yıllanmış yaşlanmış ama ayakta
Her çıkışımda önce evler anımsatır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!