Yaşamalısın hayatı doyasıya
Görmelisin bütün renkleri
Yani koşmalısın gökkuşağının ardından
Kalmalısın serin yağmurların altında
Ki gözyaşlarına arkadaş olsunlar…
bir şaire göre aşk...
şiirdir...
her satırında sevgilinin adı saklı olan...
bir doktora göre aşk...
hastalıktır....
Bu kadar mı yakışırdı al bayrak insana.
Nasıl sığdırırız ki seni toprağa!
Üzerinde, senden bir parça,
Senin kanından rengini almış al bayrak.
Ölmüşsün! Şehitsin!
Bir gece…
Saatin bilmem kaçı!
Ankara otobüsünde gidiyorum.
Aşklarımın başkentinden
Memleketimin başkentine!
Bırak! Hayat sana rağmen değil,
Seninle beraber aksın.
Bırak! Aşk, sadece seninle değil,
Onunla beraber yol alsın.
Geri dönüşlerin değil
Hep ileri bakışların olsun.
Bir ayakkabı bağının
İki ucuyduk seninle.
İkimiz de bir taraftan
Girip başladık hayata.
Hep çapraz geçiyorduk birbirimizin üzerinden.
Aşkta demokrasi yoktur.
Mutlak monarşidir tek yöntem.
Hiyerarşinin de en katısı vardır aşkın ülkesinde.
Biz olmak zordur bu yüzden.
“Ben” ya da “sen” lerden oluşur bu düzen.
Devamlı karşındakidir yönetimi elinde tutan.
Gözlerin uzayan gecelerimin timsali,
Yokluğun yalnızlığımın son hali.
Son güldüğün an,
En son hatırladığım an.
Bir papatya falıdır aşk.
Seviyorsun ya da sevmiyorsundur.
Başka seçenek de zaten yoktur.
Belki de bir kahve falıdır aşk.
Üç vakte kadar da çıkabilir,
Arıyorum aşkın büyük kehanetini.
Elimdeki harita, gösterir miydi?
İnsanlığın en güzel hazinesini…
Zaten bu yüzden de yollardaydım hep!
Gün geldi, kaderin kalemi kırıldı sanki.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!