Nemrut'un ateşi tutuşturur güzelim bizi;
Gökyüzünün çatısının,yıldızların altında.
Bir çift yanık yüreğiz ikimiz güzelim;
Sevdayı devşiririz coşkun bağrımızda.
Bazen Asi'nin başından kopan fırtına;
Yahut Firat'ın kolllarında çağlayan...
Bir fincan anının
Kırk yıl
Damakta kalan,
Her güzelliğiyle
Yaşanan,
Yüreğine sarılan,
Fenerin ışıkları yanıyor limanda,
Parlıyor gözleri ışıl ışıl aynı senin gibi,
Düşüyor kırılıp,kıvrılarak denizin yüzüne
Yosunlu kumlar sarılıyor topuklarıma...
Ve ellerimin arası keskin midye kokuyor,
Denizin tuzunun kokusu geliyor burnuma...
Duman sardı başımı yâr önümü göremem.
Kapkaranlık yollarım ben yanına gelemem.
Doğmuyor güneşim tan yerini bulamam.
Göz göz oldu ciğerim derdi gamı çekemem!
Felek attı pususunu kırdı yine belimden;
Sınandı o gece aşkın aleviyle peri,
Sarnıçlar renk cümbüşüydü gece
Oynaşıyordu gözünde.
Duvarlardan usulcacık sarkarken
Buzulları eriyordu gece de.
Kalp sandığı kilitliydi halbuki
Hayatta yarım yamalak
Yitmiş kaybolmuş gibiyim
Geçmiş anıların içinde
Bir tanem silinmiş gibiyim.
Öyle duru ve öyle çok
Şavkı vursa yüzüne mehtabın ey peri,
Dolaşırım uğruna ben divane,serseri.
An gelip çarpışsa Ay'ın altında gözlerim,
Dil tutulur,söylemez olur aşıkının lebleri.
Ah o endamın bırakmaz bende sıhhat,
Çok fazla bir şeyim yok sana verecek,
Şu dünyada.
Ne malım ne mülküm...
Oturtacak bir kaç paspas,
Eynine giyeceğin bir kaç bez entari...
Yorulunca uzanıp
Tutuşur dilimden dökülür ahlar,
Yönüme dönüp yüzüme bakmadın.
Durulmaz gözümde hicran selleri,
Ayağının altında toza bulandım.
Koptu yüreğimde bir acı hoyrat,
Geçer elbet bu da geçer.
Şu çilekeş ömrüm de geçer.
Fani dünya saltanatı
Gelmesen yâr ne olacak
Verdigin kasvet de geçer.
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Bayramınızı kutlarım efendim
Kurban Bayramınızı kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.
Selam ve saygı ile.