Hangi hoşlukların kırıntılarıydı bize kalanlar
Teselli oldu acılarımıza bıraktıkları hatıralar
Timsah göz yaşları döktüler veda ederken
Bizim içimiz yangınlardaydı.
Dış dünyaya kapattık kapılarımızı
Yenik düştük korkularımıza
Yıllarca yaşadık
Bir sis perdesi ardında
Cesur olamadık
Hayatın zikzaklı yollarında
Bazen gelecek korkusu sarar içimizi,
titretir benliğimizi...
Yalnız kaldığımız zamanlarda
ince hesaplar yaparız,
hatalarımızla yüzleşiriz,
Mor dağların ardında
Bir gün gelirsin umuduyla
Bütün şiirlerimi sana yazdım
Kara gecelerde
Yüreğimi yakan hasret çığlığı
Sen her gün gününü gün ederken
Ben ölüp ölüp dirilirdim adı konmayan hasrete
Sevda sızısı çekerdi yüreğim, umutlu bekleyişlerle
Kor gibi yanardım hicran ateşiyle gecelerde.
Hasretle beklerdim günlerce yolunu
Gün gelir anılar da gömülür,
duygular da körelir.
Yıllarca göz nuru gibi saklanan resimler,
sararmış mektuplar yakılır
alev alev,
Tutsak kaldın yüreğine
Engel tanımadın kendine
Her zorluğa göğüs gerdin
Hep kendinden ödün verdin.
Sen hala sevda peşindesin
Ah ninem,
Yüzündeki çizgiler anlatıyor
Yaşam savaşını
Derin bakışlarında gizli
Çektiğin onca acı
Gözlerinden okunuyor
Onur savaşı veren güçlü yüreğimiz,
''pısırık'' kelimesiyle lanse edildi.
Geçmişin buğusunu taşıyan hüzünlü gözlerimiz,
Sarp kayalarda huzur aradı.
Kimsenin ulaşamayacağı, kimsenin dokunamayacağı...
Karanlık gecelerin koynunda
Beklemek zordur gelecek birini
Umudunu yitirmeden
Beklersin dört gözle sevdiğini.
Katre katre erirsin
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz