Gürkan Aykut Şiirleri - Şair Gürkan Aykut

Gürkan Aykut

Bir rüzgâr gibi geçtin yanımdan,
Sonsuz bir geceydi gözlerin.
Sustum, zamana sığmadım,
Kelimeler kayboldu derinlerinde.

Yağmur vururken pencereye,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Günlerden senli bir gün,
Gök mavi karşında deniz diz çökmüş,
Ben satır aralarında sarhoş, senliğe üzgün,
Öyle bir andı arkamda kalışın,
Yay ve oktu gözün kaşın.
Vuruldum, iç çekmelerim ondandı,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Gurbetin gölgesi düştü yüreğime,
Sessizlik fısıldar, geceyi delip de.
Her adım bir sızı, her nefes hüzün,
Kırık hayallerle yoğrulur yüzüm.

Yollar uzun, ışıklar sönmüş,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Gecenin karanlığına sığındım,
Elimde bir valiz, içimde derin yaralar.
Gün doğarken kalktım yola,
Geride kaldı köyümün avlusu,
Taze ekmeğin buğusu,
Dizimdeki yaraları sarıp sarmalayan annemin sesi.

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Dokuz ay on günden önce topraktım,
Su katıldı, nur üflendi,
Karu beladan uğurlandım...
Ve şimdi ben, ana kucağındayım,
Samimi gülüşmelerin arasında,
Umut saçmaktayım,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

İnsanca yaşamak isterim,
Adil insanların adaleti tesis ettiği yerlerde,
Çöllerin çöl gibi olduğu,
Ormanların orman gibi kaldığı bir dünyada.

İnsanca yaşamak isterim,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

İnsanca yaşamak isterim,
Adaletin yalnızca kelimelerde değil, kalplerde yeşerdiği,
Gözlerden süzülen acının bir nebze olsun unuttuğu topraklarda;
Çöllerin, rüzgârın anlattığı masallara ev sahipliği yaptığı,
Ormanların her ağacında geçmişin ve geleceğin fısıldadığı bir dünyada.

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Akşam zindan,
Hecelere sığmaz mahkumiyetim,
Ve varışı o ufka,
Sende tutuklu kalışım.

Sevinç diyorlar,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Her şey sustuğunda başlar kelimeler,
Çığlıkla değil, sessiz bir yangınla.
Göğsümüzden geçer kılıçlar,
Ve biz, o yara izlerini
Bir milletin alnına mühür yaparız.

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Bilinmez ne zamandır, yücedir dağlar,
Semamızda bir çağrı, mavi serinlik var.
Ata yurdunda yankı, destanlı bir iz,
Her taşında bir nefes, her toprakta biz.

Göğsümüzden doğdu o şanlı sancak,

Devamını Oku