Gürkan Aykut Şiirleri - Şair Gürkan Aykut

Gürkan Aykut

Güneş hafiften kızarmış , Konya'nın gönlü ,
Konya'nın bir adım kadar mesafesinde Isparta'nın gülü ,
Mis gibi toprak kokuyor , bir başka ötüyor kırlangıcı ,
Bir başka Beyşehir gölü.

Ansızın kapılarda bekleyen rüzgar gibi ,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Sonbahar gelmeden döktük yaprakları,
Farz mı oldu bilmem,
İlkbahar gelmeden,
Ağaçları taçlandırmalı.

Daha bulutlanmadan hava bozuldu,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Asırlık çınar gibi, fırtınada yıkılmaz
Gönlündeki cesaret, hileyle asla saklanmaz
Şöhreti dilerse de, erdeminden bıkılmaz
Onurlu baş yerde sürünmez, kimseye boyun eğilmez

Dünyanın devranında nice tuzak, nice sır çözülmez

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Göklerde yankılanan ezgilerin izinde,
Ataların nefesi saklı her an, her sözde.
Rüzgârın uğultusunda dirilen o ruh,
Baş kaldırır zorluğa, dağları sarsar önde.

Toprağın kuytusunda saklı bin destan,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Karanlığın koynunda bir ışık arardık,
Yitip giden soylardan bir diriliş umardık,
Dağların göğsünde, çağlayan rüzgârda
Bir kurt uluması çınladı kâinatla.

Bilge Kağan’ın sesi, Tanrı’dan doğmuş kelâm

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Fotoğraf önümde cansız bir sükut,
Ya ardındakiler,
Güzel olan sığar mı bir kareye,
Güzel olan andı, yağan kar,
Dökülen yağmur, ıslanan yuvası gözlerin
Ne varsa ne yok bir bakışa,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Bilinmez yollardan geçtik birer kez
Bengü kök saldı ruhumuz toprakta
Ergenekon’dan ses var kulağımda
Tanrı Dağı’nın gölgesi tahtımda

Yürekler hüzünle atar bozkırda

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Göğsümüzde atalarımızın destanı,
Bin yıllık inancın, yiğitliğin izinde,
Her adımda bir kahramanlık,
Her damlasında özgürlüğün türküsü.

Bu toprak,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Bugün yaşadığım en kötü gündü,
Şen kahkahalarla karşılayan şu ağaçlar, beni hep güldürürdü,
Papatyalar kulak arkamda sevinçle çığlık atmak için
Tek sıra halinde dizilir, dimdik beklerlerdi.

Rüzgar koca bir dağın ardına saklanmış,

Devamını Oku
Gürkan Aykut

Bugün, en acı günüm diye kazındı hafızama;
Oysa dallarına kahkahalar gizleyen ağaçlar,
Ne çok güldürürlerdi beni eskiden.
Papatyalar dizilirdi kulak arkamda,
Sevinçten çığlık atmak için sıralanır,
Dimdik beklerlerdi.

Devamını Oku