su, suyu bilir mi,
veya hava, havayı?
göz kendini göremez de
aracı kılar aynayı.
her özne nesneye yükler kendini
tek başına devindiremez ki, işlevselliğini.
doğada ne çok öğretmen var.
hele de ağaçlar!
bunca söz ve bilgi kirliliğinde
onlar bilir, ama konuşmazlar.
yaşamı sentezler de günışığında,
‘sözüm meclisten dışarı’
yıllar yürür bedende
ayak izleri kalır
zihinde, yürekte, tende.
izler ki, keskinliğimiz denli derin
veya bilgeliğimiz denli mana yüklü ve sakin.
gözyaşı aktığı yolu çizer
Sık sık hüzne düşüşünü,
Birden güze dönüşünü,
Rüzgarını, soluyorum...
İtmeden uzaklayışını,
Deneyip tuzaklayışını,
her olguyu var kılan
karşıtıdır aslında.
iç ve dış misali iç içe
az ve çok misali kaynaşık.
sevinç, hüzün ile halkalı,
her zirve çukurunu taşır yanında.
zihnimiz, yüreğimiz insanla dolu
öyle kalabalığız ki yapayalnızken bile.
ve öyle gürültülü ki iç alemimiz
bir yankı vadisi denli gidip gelmede sesler.
yorgun düşüyoruz içimizdeki savaşta
barışı hem kovup, hem kovalarken
Kapanmamış hesaplarla doluyuz
Zihnimiz, yüreğimiz, biz.
Defalarca yaşarız aynı anları
İyiye doyamadan, kötüye katlanamadan
Gideni anlamadan, biteni algılayamadan
Değişime güceniriz, kızarız
Geldin demek…
Ben tam gitmek üzereydim.
Heveslisin yolculuğa
Ben vazgeçmek üzereydim.
Huzurdayım, işte sonunda,
Bir hal ki, kelimeye tanımsız...
Hem zaman içinde, hem zamansız,
Mekan içindeyim, ama mekansız...
Gönülden çağırdığım anda,
kumdan kuleler misali realitemiz
sabırla işleyip süslediğimiz.
bir düzen, bir örüntü
gömüp kendimizi içine
dışladıklarımızdan güvende hissettiğimiz.
oysa rüzgarın değişen hızında
Güneş hocam yıllardır sitenizdeki yazılarınız yaşam pencereme güneş girmesine neden oldu. sizi yazılarınız dan tanımak benim için bir şans oldu antoloji de şiirlerinizi yeni gördüm gönlü ve adı güneş olan hocam çok teşekkür ederim yazılarınız ile ufkumu genişlettiğiniz için.Hülya üner ve sevg ...