Ya kısmet niyetiyle
At sırtında terki revan edermiş
Ninelerimiz...
Hem ağlar hemde gidermiş sevdiceğine
Dişi kuş olur kanatlanırmış
Varlığa yokluğa can vermek umuduyla
İçli bir şiirin
mısralarına tutunur gibi
Geldim...
gözlerimi kapatıp
Düğümlü sözcükleri çözdüm
Efilce esen serin boğaz sularında
Mor damarların eli bilmez,
Sanaldan uzanan, dijital sevgiyi.
Kimsesizliğin kuytularında
Yalnız ağlamaklar da
Yaşlı bir yüreğin
Kış ayazına esaretine
Bugünden yarına kurşini umutlar
Kül rengi günlere muhtaçken
Hangi cümle izah eder ki
Kifayetsiz duyguları
Serçe kuş ürkekliğinde
duyumsarken yaşamı
Her kadın biraz DENİZDİR:
Her koşulda içinde taşıdığı umuda bakınca;
Maviliğini denizden almıştır belki de…
Asidir bazen lacivert günlerde
Kara bulutlar inmeye görsün tepesine;
Dalgalanır hırçınca!
Son vapurda gitti anne
Geride boşlukta sallanan bir el
Ve yükü ağır bir yürekle kalakaldım...
Şimdi günler ağır
Geceler uzun bir yol
Ve hayatın olmazsa olmazı maskem
Bazı anıların mezuniyeti olmaz ki!
Belleğine kazılı
bir diplomayken kimi hatıralar...
Kavgamız,
Ey kavgamızın başak kokulu somunu
Ne çok büyüdü burnun
Kalsaydın tarlalarda salınarak
Rüzgarla dansa durup
Güneşle oynaşsaydın, sapsarı gül yüzünle
İçimden uğurlayamadığım çoğulluğum
Öksüz cümlelerimin sahibi
Uzaklardan sızlanmak yetmiyor yalnızca ki
Yine kifayetsiz kaldık ayrı şehirlerde
Yazgımızda var biliyorum
Özlem denilen o bela
Çorak yüreklere ekilen
Bir düştür kimi sevdalar ...
Hasat zamanı ,
Biçildiğinde anlar insan !
Gerçek aşkın masallarda olduğunu ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!