Yaşamın sözsüz dili
ÇİÇEKLER dir
İlk adımlar ve anlayışlar
LALEyle başlar, mesela…
Ve Mor LEYLAKlarla ilk görüşte çarpar sol yan
Ve karşılığı varsa ORKİDEdir gönülleri birleştiren
Ayaz gecelerde
Pazen çiçekli urbalarda duyumsardık
Bahar sevinçlerini
Al mendillere işlenirdi sevdalar
Nakış.. nakış
Ve halı tezgahlarına asılırdı kavgalarımız
Taksitlere bölünmüştür yaşamlar
Emeğin cefası bitmez ülkemde
Alın teri çoktan kurumuşken
Geçim derdi bölünür zamanlara
Ay-gün saat hesabı bitmez
Son haftanın sofrasıdır dert olan
Güneşi gördümya!
Mavi de var bulutlar da,
Nefes de alıyorum
Umutla uyandım elbette
Bezmeden, yılmadan, yeniden!
Hainin,zalimin zulmüne inat!
Bir ömür bıraktım avuçlarına
Ve riyasız safça duygular
Paslanmış niyetlerle
Bilenmemiş heveslerle
Örselendim umarsızca
Ve şimdi bakar gülerim
Yokluğunda,
uyutuyorum özlemleri
Gelişinde,
Derin bir uykudan uyanırcasına
Affedip sensiz zamanları,
Coşkun kabına sığmaz
Hayallerin çok mu ağırdı çocuk?
Kağıt gemilerin yüzdürdüğü düşlerini,
İnsanlığımız alabora etti...!
Dost bir yüz,
Sıcacık bir yürekle
İçilen tadın adıdır KAHVE
Hesapsız,riyasız,vakitsiz anlarda
Dar zamanlara sığdırılan
Dostça muhabbetin tadıdır KAHVE
Gün gelecek içindeki kötü insanla yüzleşeceksin!
Hileyle, yalanla, dolanla,
başkalarının acısından nemalanarak çıktığın zirveden,
Bir gün ansızın indiğinde, kendine çarpacaksın...
Belki sızlattığın yürekler çoktan unutmuş olacak acılarını…
Belki de onların kendilerine gelmelerine çarpacaksın.
Kaç ölüm daha lazım,
Kaç çocuk doğurmalı?
Ki bitsin bu hain emeller,
Söyleyin hadi:
Cana susayanlar
Kaç ünite kan lazım?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!