Ah zaman ahh..
Nasıl da akıp gidiyorsun böyle
göz açıp kapayıncaya kadar?
Bir yılkı atı gibi tozu dumana katarak...
Tutunduğum dal uçlarında
Kırgın kanatlı serçelere su veriyorum avuç avuç.
Olur ya bir gece
Yıldızları okumayı öğrenirsen
Yalnızlığın çoğul cümleleri
Satır satır yağar yüzüne
Şavkında yansıyan ay kadar büyür
Elemli bekleyişin
Göklerde süzülen yıldızlar gibiyiz şimdi.
Çoğul günahlardan arda kalan,
Çoğul acılara direniyor zaman.
Ve bu dirençte,
Bunca kalabalık içinde,
Dönüp duran çark içinde kendimize çarpıyoruz.
Ne kadar süre yaşadığın değil de,
Yaşadığın süreye, ne kadar güzellik sığdırdığın önemlidir aslında...
Çünkü,
Yıllar değildir, ömre değer katan
Kattığın değerdir, yılları değerli kılan...
Gülsen Dede
Yine gün tükendi serçe kuş telaşıyla
Yitik günlerin sancısı kıvranırken içimizde
Mısralar titrek bir mum alevi gibi oynaşır
Bir sancı olmasın diye yazılmamış alfabe arar biçare yüreklere
Hangi harfe sığınsak şimdi ki gün yakmasın
Ölüm gölge olmasın ömürlere
Mevsimler gibi geçersin aklımdan en sevgili
Vakitsiz düşünce fikrime
Gözlerinin zeytin karası büyülenir ansızın içimde
Yemyeşil yapraklı Akdeniz olur
Masmavi deniz olur
Gökyüzünde nazlıca süzülen
Ne zaman yokluğunun acısı çırpınsa göğsümde,
Narin serçeler kana kana su içer avuçlarımdan.
Kirpik uçlarımda titreşir acıdan kırağı.
Saçlarımda asi poyraz eser.
Dilimde kilitli şarkılar çözülür,
Makamı meçhul ezgiyle...
Şimdi ben hangi sokaktan
Hangi kaldırımdan toplasam
bunca sersefil anıyı
Yıkılır üstüme üstüme taş duvar
Yoksun!
Şu sahil, deniz ve iyot kokusu
Hayattaki varlığımız
Bir yolculuğa benzetilir hani
Asıl yolculuk uğradığımız duraklarda
Doğru olanı seçersen
Bir sonraki durak ve yolculukta keyif verir
Okul seçimin
Yorgun sokaklarında dolaştım bugün memleketin
Okudum, okudum bitiremedim
Onca üst baş içinde
Gülen bir yüz, musmutlu çehre
Başı dimdik bir beden göremedim
Gözlerde, yüzlerde ve ellerde coşku aradım bulamadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!