Bıraktığın kalemle
Sana üç satır şiir yazacaktım
Mürekkep damladı sayfaya
Sayfada mürekkep ilmek ilmek,
Kalem ağladı yazamadım,
Yer değiştirirken hatıralar albüm sayfalarında
Yalnızca hatıralar mıdır acıtan insanın canını
Yer değiştirirken hatıralar albüm sayfalarında
Eski, önemsiz fotoğraflar arkada
Yeni,önemli fotoğraflar ön sayfalarda...
Çok kırılmıştın,
kendi kırgınlığımdan tanımıştım seni
Aynı şeyler olmasa da yaşadıklarımız
Çok da farklı sayılmazdı
Zamana heba ettiğimiz yıllarımız
Hızla yaşanmış bir ömrün son değil belki
Balkonunda oturup
amcalarımın kasetlerini dinlediğim,
bahçesindeki merdivenlerinde
karınca besleyip,
yerdeki karelerinde seksek oynadığım,
İstanbul'dan gelecek haberleri
Bir halk düşün ki
En onurlu,en güzel davasıdır hürriyet
Bir halk düşün ki yaşamış küçuk umutlarla
büyük bedeller ödeyerek...
Düşmanları çok oldu,olur da tabii ilelebet
Işık sevmez karanlıklar
Sensiz dünyamda seni anlatmak istiyorum,
Gözümün önünden hiç gitmiyor
Bir gün kafanın üzerinde sepetle dolaşırken
başka çocukların seni simitçi zannedip yanına koştukları,
Yahut dişim ağrıdığında bayılma numarası yapıp
seni nasıl işlettiğim...
Derin yalnızlıklar doğurur acıyı,
Kimse bu kadar yalnız olmamalı...
Çıkmaz sokaklar yüzünden insan aramaktan yorulur.
Yorgunluk halinin;
En eziyetlisidir 'aramaktan yorulmak'
Kimse çıkmaz sokaklarda böylesi yorulmamalı.
Herseyi anlayabildim de
Anlam veremedim şu hayatta ben kendime
Savurdum sağa sola yüreğimi
Bulamadım sonra
Kırıntılarını bile...
İçine sevda biriktirip
Herkes doğuyor her gün,
Sen de 20 Kasım'da işte öyle doğmuştun
Tam da 40 yıl önce bugün,
Bebeklik, çocukluk derken,
Koştun koştun ve büyüdün erkenden.
Herkesi anladın,tanıdın herkesi de...
Bir dala takılmış bi çare şal gibiyim
Unutulmuş mu terkedilmiş mi bilinmez
Uçup gitmiş omuzlarından sevdanın
Takılmış gövdesine bir dalın
Ne hali var artık birini anlamaya
Ne de takati anlaşılmaya...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!