Ne olurdu sanki
Sessiz bir dünyaya savrulsak
Her şeyden uzak
Enlem ve boylamlarda kaybolsak
Ve orda öylece kalsak.
Beyaz bir evle solgun bir sarmaşık
Sarmaş dolaş olmuşlar, duvarlara yapışık
Onlara sorsan hep aşıklar, hep aşık
Halbuki biz yaşamakta bile geç kaldık
Ne Yazık!
O meş’ um akşamı hatırladım yine Abi
Birden tek tek kapandı evlerin perdeleri
Kara bulutlar kapladı turuncu çatıları
Sıcak zift kokan asfaltlar beyaz şeritlere sığındı.
Yirmi üçü biraz geçe, bir kaç serseriye döşek oldu serin surlar
İnkar etmiyorum
Ben huzur bozucuyum
Adım bile atsam suçluyum
Ama kanımda ve canımda
Var ya bir Aşk
Siz beni O’ndan sorun.
Dikilmişsin bir tarlanın ortasına
Gelen geçen ıslık çalar saman çuhana
Gece gündüz yem olursun kurda kuşa
Kahraman sanırlar seni KORKULUK.
Ot tıkamışlar ağzına burnuna
Hem öksüz, hem yetim
Kimsesizim
Ne arkadaşım var, ne sevgilim
Bilindik bir geçmişim yok benim.
Çocukken de böyleydim
Madem beni sevmeye karar verdin
Söz ver utanç duymayacağına
Beni sevmek sende bir tutkuysa
Aframa taframa dokunmayacağına Söz Ver.
Madem benimle olmaya karar verdin
Bu mayıs çok yalnızım
Yalnızım çık gel!
Bir yanda anlam veremediğim gelgitler
Bir yanda senin gibi kokmayan güller.
Sen yoksun diye bu mevsim
Bildiğim kadarıyla asi yaşamayı severdi, gezmeyi de
Elinden şişesi hiç eksik olmazdı, içerdi de
Kumral saçlarına hep bant takardı nedense
Çok yakışıklıydı çok
Ama adı yok, sanı yok bende.
Araya araya bulamadım seni
Üstünden çok zaman geçmiş
Sora sora süremedim izini
Yollar çoktan silmiş.
Biliyorum affetmen zor!
4 Temmuz 2010 tarihinde bilinmeyen bir neden ile, sayfamdaki hiç bir şiirime girilememiş, şiirlerim görüntülenemiştir.
Şiir dostlarıma bildirir, saygılarımı sunarım.
Gülay Aruç.
gülay aruç yazdıgım korumlar sayfana kayıt olmuyor üzgünüm