Sen bereketli topraklarsın ZELİHA
Damlaları biriktirmek için
Binlerce avuçların var senin
İmbiğinde gül suyun, kekik yağın
Çekip çekip tıpaladığın umutların.
Yüreğimle mesafene baksan
Söyle kaç adımlık yerdesin
Sana gelen adımları saysam
Bence bir iki adımda bitersin.
Oysa aşk çöl ister, zahmeti sever
Karda lastik çizmelerimin gıcırtısı ürpertiyor içimi
Titrek bir sokak fenerinin halsiz ışıklarında kayboluyorum
Lekesiz bir beyaz kapatıyor derin ayak izlerimi
Gözlerime mil çekilmiş gibiyim
Seni arıyorum.
Hiçbir şey değişmedi ben gidince
Sana gelen yollardayım ben yine
Yıldızlar besteleniyor gecenin sesinde
Sen beni düşünme.
Ben yine ufuktaki kızıl izde
Eskimiş sevdalar geçiyor kapımın önünden
Küçük bir paraya eskiciye devredilmiş
Aynı yüzleri görmekten bıkınca
Sırları dökülmüş aynalar tersine çevrilmiş.
Kimisi yırtık bir çuvalın altında can çekişirken
Biliyorum
Suçlu ikimizdik
Aşkı pembe bir pamuk şekeri gibi
Ellerimizde erittik
Göllerden denizlere yürüttük nefreti
Ve sen gittin gideli ben
Mavi siyah eşarbını
Dağa taşa serer misin
Rüzgarın serin tenine
Söğüdün ince beline
Gurbetin yaşlı gözüne
İnanmak ister misin.
Bu mayıs çok yalnızım
Yalnızım çık gel
Bir yanda anlam veremediğim gelgitler
Bir yanda artık senin gibi kokmayan güller.
Sen yoksun bu mevsim
Karanlıkları hazırdan harcarım
Aydınlıklar bitmesin diye
Cebimde saklarım
Yakalamayın, vurmayın
Bu sefer öksede ben varım.
Bir inkılap oldu ruhlarımızda
İsyan bayraklarımız yarıya indi
Meydanlarda hasret kaldığımız yasaklı türküler
Devrildi öfkelerimizin büstleri
Hayat kendini öylece bıraktı akışına
Taktık ön yargıların boynuna yağlı ipleri.
4 Temmuz 2010 tarihinde bilinmeyen bir neden ile, sayfamdaki hiç bir şiirime girilememiş, şiirlerim görüntülenemiştir.
Şiir dostlarıma bildirir, saygılarımı sunarım.
Gülay Aruç.
gülay aruç yazdıgım korumlar sayfana kayıt olmuyor üzgünüm