Kalın perdelerini çekerim günlerin
Işık girmesin diye ruhumdan içeri
Kalabalıklar üstüme üstüme gelir
İnsanlar yorar beni.
Herkes gündüzleri bekler
Soğumuş bir çay bardağında demlenirim gece gece
İçimde kıyametler kopar seni düşününce
Fi tarihinde bir yerde
Seni bıraktığımı hatırlarım her nedense.
Koparırım korkularımı dalından seçe seçe
Elimdeki örnekten
Dokusam SENİ kilimlere desen desen
Canın yanacak bilirim ayaklar basarken.
SENİ altın bir çerçeveye yerleştirsem
Taksam gökyüzünün çivisine
Ben sıradan insanım
Hayatı her zaman ciddiye alırım
O bana gülümser
Ben ona kanarım.
Ben sıradan insanım
Hatırlamıyorum hangi yıl doğdun
Doğum günün ne zaman
En çok hatırımda kalan
Cılız ve sakattın doğduğun an.
Ölülerden birinin adını koydular sana
Ne çamlar devirmiş bir kahvede
Ben bir küçük cezveyim' de hanende arar
Lodosu yakalar, hap gibi yutarım dese de inanma
Eski bir denizcidir hala mazide yaşar.
Avuçlarında oynaşır kaya balıkları
Bir sabah uyandım baktım
Ne evim kalmış ne barkım
Açıktayım
Toprak bir saksıdayım
Anladım ben İstanbul' dayım.
Aramızda bir şeyler var
Adını koyamadığım
Kısacık bir hayatın
Her durağında sen
Her köşe başında
Sana benzeyen bir ben varım.
Soğuk Bir Cumartesi.
İş yorgunluğunu atmak, düşünmeden dinlenebilmek için iyi bir fırsat.Sadece hafta sonları seyredebildiğim bazı televizyon dizilerine dalgın dalgın bakarken, koltuğa sessizce kaymış ve uyuyuvermişim. Evin sıcaklığı ve gürültüden uzak dinginliği bana ninni gibi gelmiş belliki. Rüyalar görüyorum.
Ne gördüğümü bilmeden...
Derin ve güzel bir uykuda geziniyorum. Uyumak... Günlerce, gecelerce sürekli uyumak istiyorum. Çünkü gıdamı uykudan aldığıma, böylece enerji topladığıma inanıyorum. Sol tarafımdaki şu meşhur ağrı ortaya çıktığından beri, zaten daha çabuk yorulduğumu hissediyorum. Bir yıl önce doktora gittiğimde bana,
“spastik kolit”sin demişti. Bağırsağın üzgün ve mutsuz haliymiş... Geçmeyecek, benimle birlikte yaşayacakmış. Onu mutlu etmem, sakinleştirmem gerekiyormuş. Hayatım boyunca duyduğum en saçma ve en komik hastalık türü.
Allah beterinden saklasın diyorum. Neyse nerde kalmıştık..
Bu gece
Karda lastik çizmelerimin gıcırtısı gıdıklıyor içimi
Titrek bir sokak fenerinin halsiz ışıklarında kayboluyorum
Lekesiz bir beyaz kapatıyor derin ayak izlerimi
Gözlerime mil çekilmiş gibiyim
Seni arıyorum.
4 Temmuz 2010 tarihinde bilinmeyen bir neden ile, sayfamdaki hiç bir şiirime girilememiş, şiirlerim görüntülenemiştir.
Şiir dostlarıma bildirir, saygılarımı sunarım.
Gülay Aruç.
gülay aruç yazdıgım korumlar sayfana kayıt olmuyor üzgünüm