Ne kadar da güçlü
önemsiz deyip
kenara koyduğum.
İçimden çağıldayan,
etkisiyle boğulduğum.
Onlarla insan olup,
Bütün kavrayışlardan öte devinen öncesizlik
altın temposunu kurar her nesnenin, zerrenin,
çizer çevresini belirsizde belirenin.
Biz unutuşun kıyılarında kaybolmuş gemiler gibi,
bir pusulanın söylemine arzuyla ancak zihin
denen hazinenin altınlarını saçarız, parıltısıyla
Gülen bir bebeğin bakışlarından uçan,
bahar kuşları konar mücevher dallarına
hayatın, bir türküyü söylemeye böyle
başlarız, eğer anlarsak anlam dokunduğun
eldedir, fetih orduları evreni gezer, ezmek
için değil, kazanmak için altın temposunu
Varlığın atını bağladım, durdum.
Çeşmeden akan suyla doldurdum.
Bir tuhaf sarhoşlukla çılgınım.
Neyi çözdüm, mahkümum, bekler dururum.
Şimdiden sonrasıza bir köprü kursan,
burdan oraya bir yazık devran.
Bir çığlığın nice katmanlarından oluşur
içindeki ürperti; ışığın sağılmasıdır
kopkoyu karanlıklardan. Tükenir yüzünün
bir yanı, diğer yanını çevirirsin günün
hoyratlıklarında ve isteğin yalçın kayalardır
dönülmeyen ufuklarda. Hayatı en derinde
Düşünce dediğimiz şey,
aslında buyruk. Kırık
dallardan sızan ışık gibi.
Dönüp baktığımız uçurum,
eylem, soğuk kapılarda
bekler gibi.
Ah, güvenlik nedir...?
güzelliği kazanmak,
tutmak ellerini,
sıcaklığı yaratmak,
öpmek beyaz teninini.
Tek bir gülümseyişinde
parçalanır ayna insanların
samimiyetsiz, yapay.
Günlük yaşayışımızı korur
gerçi, hınç daha fazla zarar
vermesin diye. Genede
Evler kurulur oturmadığın,
solgun ışıklar arasında;
uzakları toplarken kuşların
belirsiz kanat çırpmasıyla.
Kırık bir aydınlık yaslanır üstüne
ve bırakır kendinden geçmiş
Sizi tanımlasak
ipinizi çekmez miyiz.
'Çatışma' dan insana
ülkü ile geçmez miyiz.
Ortak insan ülküsü
süreçte can bulur.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...