Gemiden aşağı salla başı
Gör emekle limanda çalışanı
Sırtına yükleyip koyuyor malı
Kapatma gözünü unutma bunları
Akşam olunca doldur kadehi
Yine halatlarıni çözmüş
Açık göğüslerinin ışıltılı fenerlerinde
Bekliyor yeni gemisini
Uzak diyarların hediyeleri
Uzun ve açık boynunu süslesin
Zevkten kendine geçsin diye
İsimler değişir
Sokaklar
Caddeler
Şehirler hep değişir
Saatler dakikalara
Dakikalar saniye saniye
İsimler değişir
Sokaklar
Caddeler
Şehirler hep değişir
Saatler dakikalara
Dakikalar saniye saniye
Eski tandırlarda dumanlar tüter
Taş sokaklarından gelir çocuklar
Avlu kapısında hal gönül bilir
Kaysı dallarında güneşin ışır
Malatya'da günler böyle sürülür
Masada duran üç zeytin
Anlatır halkın halini
Masada duran üç zeytin
Derdimi seni ve beni
Masada duran üç zeytin
Sanki durumu bilir gibi
Ey elleri emek
Mayıs güneşi misali
Güçlü parlak emekçi kardeş
Bembeyaz köpükleriyle kıyılara yanaşan vapurların
Özgür rotalarındaki sevinçli yunuslar gibi
Yüce dağların saklısında büyüyen dağ gülleri gibi
Sen mayıssın yahu
Diyesin geldiği
Bir gri İstanbul sabahı
Gittikçe gri
Gittikçe derin
Bir kasım günü gibi
Boğaz'dan
Paslı koca bir gemi geçerken
Bahar bahar bakardı
Beykoz sırtları gibi
Emirgan gibi
Boğaz'ın suları
Bir yanardağdan fırlamışım
Kanatları yangın kuşum
Tanınmaz bakışlar arasında
Çapraz yamuk yürüyen berduşum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!