İhtiyar demeye kalkıştı bana akranım.
Tamam belki biraz kirli, uzunca sakalım.
Ve de kıpkızıl gözlerim, şifasız hastayım.
Lâkin bendim kendimi böylesine yaşlatan.
Hiçbir zaman uyumadım ki, olayım mahmur.
"Seviyorum." cümlesinde ne hatâsı be hoca!?
Neyin anlatım bozukluğundan bahsediyorsun?
Yanımdayken de "o'nu seviyorum.", değilken de.
Gülerken de "o'nu seviyorum." ben , ağlarken de.
Veyâ bana kızdığında, mâsumca küstüğünde.
Zâten mâsumluğuna âşık değil miyim bunca?
Tüm suç onun değlmiş, kefilim artık
Günahlarımı boynuma asıp
çıkageldim huzura
Sayın yargıç, verin hükmümü
Ben
Neden suçluyum
İki delikanlı genç, biri çelimsiz hayli.
Âşık öbürüne, hattâ olmuş tifturûnî.
Her zerresi titrer görünce, vurulmuş belli.
Bu nedir rabbim, nasıl bir aşk-ı eflâtûnî?
Aşkından eylemiş envâi çeşit riyâyı.
Aşkın sarhoş etti beni.
Bana seni gerek seni.
İstemem başka aşk yeni.
Bana seni gerek seni.
Aşkınla kendimden geçtim.
Yediğin senin önünde yemediğin ise benim.
Heyhât, tabiî ki hiç olur mu bir anne yemeğim?!
Tâzesi oysa bunun, bayatına muhtâç kalayım.
Zebunkûş bu düzende hepinize serkeş olayım!
Hani hatırlar mısın, yıllar yıllar önce.
Mevsim güzdü, bizse giyinmiştik ipince.
Hava soğuyup da bir ânda üşüyünce,
Sarılmıştın bana, şaşakalmıştım bönce.
Üstümüzde ufacık bir defne fidanı,
Son defâ, bir defâ güldüm mü?
Sor bana, sorsana güldüm mü?
Yok ama, yok daha gülmedim.
Senden çok, senden gayrı sevmedim.
Hiç beni, hiç bizi bildin mi?
Ben gülerim, hayat bana güler mi?
Ben severim, sevgilim de sever mi?
Bir ömür boyunca onu beklerim,
Çekip gittiği gün gibi döner mi?
O günden beridir, gördüm göreli.
Asla olmamam gereken birine,
Ah! Âşığım işte, peki ya neden?
Gökyüzüne benzeyen gözlerine,
Nasıl vuruldum son bir kez görmeden?
El ele yürüdüğümüz yollarda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!