Gözlerin bile yitirdi
Işığını ve parlaklığını
Matlaştı bakışların
Sadece adın kalmış
Buğulu camlarımda
Sisli ve puslu silikte olsa
Geceleri sana sarılamadan yattın mı
Ve yine sensiz rüyalara daldın mı
Her sabah yalnızlığa uyandın mı
Sen sensizlik nedir bilir misin...
Avuçların soğuk ve yalnız kaldı mı
Soğuk sabahlar
Sana uyandım
Ne ben farkındaydım
Ne de sen farkettin
Gamzene gömülmekti
Teninde kaybolmaktı dileğim
Öyle tuhaf ki ölümüne yokluğun
Sensizlik bir demir leblebi gibi
Hasretin paslı makas kör bıçak
Ne yenilir yutulur ne de kesip atılır...
Öyle garip ki sana aşık olmak
Seni düşünmek için geceleri beklediğim
Yada geceleri düşünüp seni özlediğim
Belkide özlemleri özleyipte seni sevdiğim
Öylesine bir aşk benim ki...
Gökler ardından alevcesine seyrettiğim
Adımın rumuzu olmadı
Yada aşkımın hiç kılıfı
Adam kadar adam
Deniz kadar çıplağım
Gece kadar karanlık
Güneş kadar sıcağım
Dünden beri daraldı dünyam
Ellerim ayaklarım titrer oldu
Kalbim korkuyor yalnız çarpmaya
Adım atmaya gücüm yok ayağımda
Sensizliğe mahkum edildi sevdam
Sebebim olma gitme n’olursun...
Sensiz içtiğim
Bir yudum su
Dudağıma değerde
Dilimi ıslatmaz
Bir lokma ekmek
Taş keser yiyemem
Kendime verdiğim sözlerden döndüm
Vaatlerimi bile tutmadım kendime
Yüzümün sağı utandı soluysa kızgın
Sana değmezmiş geç anladım...
Geceleri hecelemek anlamsızmış
Sırf sen sevdiğin için
Akşamları erken yattım
Sen geç yatmayı seviyorsun diye
Ve erken kalktım sana inat...
Sırf sen sevdiğin için
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!