Allahtan dilerim ki
Yazların güneşsiz
Baharların çiçeksiz
Kışların soğuk
Güzlerin karanlık
Gözlerin nemli
Şimdi terkedilmiş eski
Ve kimbilir kaç zamandır
Benden ve benim gibilerden başka
Tek bir yolcunun bile uğramadığı
Yer yer tahta kurularının
Minik karıncaların ve kuşların
Elimde olsa gözlerine
Gözlerine boyardım gökleri
Tenine yakardım toprağı
Buğday mı başak mı belirsiz...
O bal gözlerin arkasında
Sensiz şafaklar sökmez
Güneş doğar belki evet
Ama günlerim aymaz
Bilmezsin kara gözlüm...
Seni konuşurum sessiz
Bu sabah son kez
Son birkez kalktı yataktan
Derin bir nefes çekti
Ateş gibi bir buse kondurdu
Buz tutmuş dudaklarıma
Karşılık vermek istedim
Yine sensizliğin dudaklarında
Usul usul batıyor güneş
Ve bir yarısı batan güneş ışığının
Bir yarısı senin gözlerinin parıltısında
Masmavi dalgalanıyor duygularım...
Kırık bacaklı bir sandalye
Üzerine isimler kazınmış
Zavallı savunmasız masa
Titrek bir mumun loş alevi
Seninle geçmiş günlerin
İzleriyle dolu dört duvar...
Karanlık ve savunmasız bir sokakta
Pusuya yatırılmış ve ölüme güdümlü
Susturulmuş iki beyaz martı çığlığı
Dörtlük iki notayla katledildi yarınlar...
Oysa günlük güneşlik yaşıyorduk
Bir şans versen meleğim
Bir baksan ah bir gülsen
Güneş gibi doğsan birden
Katran kara gecelerime
Mecnun gibi uğrunda çöllere düşer
Ferhat gibi dağları deler geçer
Hunharca katlettim satırları
Hiç acımadan yazdım durdum
Kimbilir kaçıncı mektuptu bu
Kaçıncı toplu katliam kağıtlara...
Topraklar örtündü üzerime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!