Annelerin pişirdiği bazlamaya benzer sevgim.
Bir çıtkırıldım yalnızlığı bakışlarımda taşırım.
Susuz, vicdansız, kurak gözler yakamda.
Yaprağın rengini almış hayatım.
Düşüncelerdir gözlerimden akan.
Kayalara çarpan tozlu hatıralarım.
Kemiren zamanım…
Diş bileyen mekanım…
Kalemlere sığmayan düşlerim var.
Suya hasret çiçek gibiyim.
Çiçek su almayınca eğilir.
Gök benliklerin dağıldığını gördüm.
Yandım lavları eriten pervaneliğimle.
Mumum çalındı, çiçeklerim kesildi.
En güzel gülüşümsün sus!
Kus, karanlığı kus!
İnce türküleri dinle.
Söyleme yar…
Duymasın kulaklarım…
Yazmasın ellerim…
Gözyaşlarıma sinen ayrılığı.
Söyleme yar…
Yaşam acı bir meyve kaldı geride.
Yardım ızdırabın dağdağasını.
En diplere vardım.
Acının belleklere işlendiği yere.
Yüreklerin hislerle dolduğu.
Mutlulukların satılmadığı.
Ateş, alev, mum…
Ve geceyi bölen kanın çağıran sesi.
Bakışlarının her anlamı kalbimin hazinesi.
İçime işler sevgilinin her nefesi.
Hasretliğime düşen renklerin en bilinmezi.
Çiçekleri koparılmış hayatları yaşadım.
Güzün ayak seslerini hissettim iliklerimde.
Bana türkü söylüyor sabah rüzgarı.
Geçmişin karanlık günlerinden.
Dinledim iliklerimde dalgaların sesini…
Ağlarına takıldım kaldım.
Bu yaşamın, bu kentlerin.
Derlenen hayatları gördüm.
Ben yine benliğe yapışan kenelerle.
Yaşama duygularımı salgılıyordum.
Olanca hızımla tükendim.
Dumura uğradı sözcükler bu gece.
Bakışların delilik gömleğimdir fikrimce.
Kalp atışlarım donu bitiren sıcaklık.
Her düşüme seni sardım gönlümce.
Bir mavi gökyüzüdür gözlerin.
Sen türküsünü arayan beste…
Yüreğin aheste aheste…
Damlar yüreğime her nefeste.
Yüreğim yüreğimde mestanedir.
Düşen yapraklara…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!