Sensiz günün ardından…
Çöller büyür hayallerime.
Odama sinen ışıksızlığıma…
Kaskatı manzaralar büyür hüzünlüce.
Gülüşlerimizden ölümler büyümemeli
Dışımda bir muamma…
Ben sonun içinde tutsak…
Sen sonsuzluğun kanatlarında…
Sana ulaşmaya çalışırdım…
Sonumun içinde sonsuzluğun ayak sesleri…
Bir sonun içinde.
Bir acının buhranında.
Yüreğinin sesinde.
Beni hatırla.
Yürünen yollarda.
Ben bir küçük bonsai ağacıyım.
İçimde neler var güm güm öter.
Bu nasıl bir sır, ruhumda binlerce nasır.
Her an kıralabilirim.
Emek isterim emek..
Dallarım çok ince.
Acıma türkü yakarım sevdiğim.
Nehirler kurur.
Güneş batar.
Kuşlar ölür.
Beynim kalbinin avucunda.
Ruhum girdapların testisini kıramaz.
Çığlıklarıma mayın döşeyen anlar.
Hüzünlerim acının köklerinden doğar.
Serpilir vücuduma mekanların en kasvetlisi
Zaman en kanamalı anında;
Bileğini sıvazlar tüccar kaprisli hırs.
Hırs ki arsız bir çocuktur.
En ağır tonlamayla tadarım hayatı.
Anafor kışların bağrını ezdim.
Tedirgin his salıncaklarını kırdım.
Umut sapağında ölümleri aştım.
Kır çiçekli beyaz yarınlara özlemim.
Ey! Derdest sapanlı gençliğim.
Bir düş görelim bir düş.
İçinde sıcacık gülüş.
Kelebekler rüya görsün bakışlarımızdan.
Patlamasın yüreğimizde gülüş.
Mutluluklar yürüsün yıllar yılı.
Metafor savrulmalara hasret kalp...
Dehlizlere dökülen yaşlar…
Gümüş işlemeli yarınların sabahları…
Hangi uçurumların beşiklerinde güller devşirmedim.
Hangi ölümlere gül suyu dökmedim.
Güneşe yürürüm adım adım…
Ağını yırtan düşler gördüm.
Kaf dağını aşamadım.
Bulamadım yüreğimin zincirlerini.
Değiştim değişti içimin prangaları.
Gece yap boz oldu düştü kalbime.
Ağladım susuzluğuma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!