Dalgalar vuruyor döve döve
Saat gecenin yarım çeyreği
Kendinden geçmiş içimin içi
Söve söve hayata küfür eder gibi
Birazdan öfleyecek ışıklara kalkan'nın aşıkları
Anlamadım hiç iyileşemeyen yaralar
bendemı var sadece
Yoksa herkesmi acısının suskunu olmuş
Artık sormuyorum bende
Sadece alışmaya çalışıcam
Kanayan yaralarımı izlerken.
Ey şehvet arzusu sen mi arzuluyorsun,
yoksa senimi arzuluyor bu yürek bilemedim.
Yalnız bunda hiç terredütüm yok;
bu benim olmalıdır demekten cok,
Ben onun olmalıyım denmesini daha doğru buluyorum.
Aşk her tenin bir başka tene duyduğu arzudur
Yeterki arzuladığı ten o ten olsun
Duygular arzular oldukça hayat yaşamaya değer
Çünkü hayatta evrene böyle bağlıdır
O yüzden her yeşermek istediğinde kollarında can bulur evrenin.
Sen istanbulsun
Marmaranın iki yakasında hüküm süren iki kıta yedi iklimi aynı anda yaşatan.
Sen istanbulsun
Kıyılarında mum gibi yana yana eriyen nice aşıklara şahitlik eden.
Hanı bana şu anı anlat anlatabilirmisin derlerya
Hüzün andırıyor ilk bakışta göze çarpan
Sövdüğüm şey duruyor ama şişe boş
Gri bir tül yarılanmış sötelenmiş bir manzara sanki
Yağan yağmur yıkamış karşı taraf binaları
Çok belirgin duruyor binalar karşıdaki balkon camdaki yağmur çiseleri
Gitmekmi zor kalmakmı derseniz bana
Ne hep gitmek nede hep kalmak
Katlanabilmektir işin sırrı
Ey gafil insan
aldığın nefes
yediğin nimet
içtiğin şehvet kadar geçicisin
an içinde yada anlar içinde
yok olup gideceksin.
Şarabı en çok içenler haram kıldılar
Savaşı günah bilenler en çok savaştılar
Biz sarhoşlar ne yaptık?
Ne içe bildik
Ne de savaşabildik
Durmadık
Dışarıda yalın bir hayat duvar gibi karşımızda duruyor
Bizler hala örtünüyoruz ayıplarımız görünmesin diye
Oysa en büyük ayıp gizlenmek değilmidir
ffo kitap derki...!
Dünyadaki bütün bayraklar,
önce masumların kanıyla yıkanmış
sonrada renklerini profesyonel bir katilin utanmaz yüz ifadesiyle yansıtmaktadırlar.
Bu yüzden hep cahil kalmış toplumlardan alırlar gücü ve cesareti;
Oysa benim güzümde birer paçavradan ibar ...
Bu benim olmalı
demekten cok,
Ben onun olmaliyim
denmesini doğru
buluyorum.