Ağustos'da gelmiştin
İkibinaltı'da
Yine yanıyordu İzmir
Cehennem sıcağında
Vuslat ikliminin son demini almıştı
Karşıyaka-Bostanlı...
Bir şair doğmuştu
İstanbul Tophane sırtlarında,
Bir şair öldü bugün,
Cesedi Şairler Mezarlığında...
Sağ yanımda
Ümit Yaşar OĞUZCAN,
Üstüme üstüme gelme ayrılık
Ya tutup yolacağım saçlarından
Ya da çekip vuracağım ta alnının ortasından
Gelme üstüme üstüme çıldırdım
Biraz söz dinle
Gözyaşlarını vermektir Eylül´ü sevmek...
Onun gözleriyle bakabilmetir alemlere...
Onun yüreği ile dinlemektir sesleri...
Onun gönlü ile sevebilmektir...
Kötülükleri silebilmektir sevgiyle...
Duy... dinle... hisset... konuş sessizce
Tüketilmiş evlerin
Yorgun damlarından sarkan
Anıları beliyordum
Toprağı kucaklamış bir kundakta
Oysa herşey
Göç makamında seyrediyordu
Bir erkek sevmiştim
Elleri nasırlı, yüreği delikanlı
Bakışları alaz alaz
Ateşe benzer...
Havada çarpışırdı yürek atışları
Adres sormayan kurşunlar gibi...
Bir adın olmalı
Alfabelere sığmayan
Satır satır düşmelisin
Gırtlağıma
Olmalısın dilimde dua
Can tanem
Hadi
Söyle bana
Çakal ininde parçalanan
Hangi leşti
Üzüm mü pekmezden oluşmuştu
Gevrek diye yükselen bir sese
Karışırken boyoz nidaları
Tan yeri ağarmadan gelen kimdi
Senden sonra
Konuşmak istemiyor kaldırımlar
Dün gece
Uzakların kokusuna dokundu dudaklarım
Yandım.
Gözlerim kaybolurken kıyılarında
Karşıyaka'nın
Anılarım intihar ediyordu tek tek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!