Anlattım halbuki onca kıvranıp,
Nerdeyse dedin ki çatlarsan çatla,
Ne diye bu kadar katı davranıp,
Ne desem yokuşa sürdün inatla.
Elbet bir sebebin vardır kendince,
Yüreğim delik deşik duygular darmadağın,
Vuruldu hayallerim, paramparça düşlerim.
Yargısız infaz dedi, mühürlenmiş dudağın,
Yanağımda buz tuttu çağlayan gülüşlerim.
Yağmur gibi yağdı sıkıntı bugün,
Sırılsıklam keder boyandım işte.
Yerle bir enkazım, yıkıntı bugün,
Olmadı bu kadar dayandım işte.
Edip durdum daim, derde talimi,
Som sevgiye ev sahibi yürekli,
Doğruyu tutarsın yalan kovarsın.
Tencereye kapak kadar gerekli,
Açıklar kaparsın, iyi ki varsın.
Yıllar gösterdi ki yarensin cansın,
Yüreğim yürütmez; ayaklarımı,
Hüzüne yenildi düşen dizlerim.
Toprağa geçirdim tırnaklarımı,
Çektiğimi söyler düşen izlerim.
Dün fena talandı yarın yalandı,
Tamam nedir sorun, sor yoldaşına,
Çözülemez şeyse kabul et gönlüm.
Yanlış yapmadıysan sen yoldaşına,
Yolun sonu neyse kabul et gönlüm.
Dur deme mademki gitmek istemiş,
Bir önemi yoktu farksız duraktı,
Başka yakınlaştık Cevizlibağ'la,
Yar bir akşam üstü tarih bıraktı,
En baştan tanıştık Cevizlibağ'la.
Herşeyi dinleyip bilip dertetme,
Olana bitene karışma kafam.
Dediklerim olsun diye diretme,
Kalana gidene karışma kafam.
Bırak bazı şeyler öylece kalsın,
Ne cadde ne sokağın
Bir yere çıktığı yok.
Ve şehir darmadağın,
Kimsenin taktığı yok.
Yok ne ses nede seda,
Nerde insanlar nerde.
O kadar kıymetli gördün kendini,
Başka kimse sana naat çaldı mı.
Terk etti kim varsa yıkıp bendini,
Bir bak etrafında kimse kaldı mı.
Sandın öyle sürer öyle düşkünler,
Şiirleriniz çok güzeller. Kaleminize sağlık