Gönlümü bambaşka sarıp kuşatan,
Cananımda sensin öz canımda sen.
Bu cihanda sonsuz cennet yaşatan,
Meleğimde sensin şeytanımda sen.
Gelmeyecektik aslında,
Akılda olmayan yere.
Bir tatlı şiir faslında,
Şiir olduk dizelere.
Kapıldık şiire gece,
Epeyce koşturduk yetti duralım,
Bunca harap olduk ne geçti ele.
Yüreğim, gel şöyle bir oturalım,
Şu hesabı baştan yapalım hele.
Ardınca götürdün seneler boyu,
Kendini yetiştirdin çokça okuduğunla,
Bu yanınla tanıyıp öyle andığım seni.
Oku bir dünya kitap tamamını da anla,
Kelime kaçırmadan öyle sandığım seni.
Öyle kitaplar değil tamamı iki satır,
Bütün gece boyunca, aklını karıştırır,
Yastığın bir taş olur kıvranır yatamazsın.
Üstüne gelen dertler, susmaya alıştırır,
İçine atarsın da, içinden atamazsın.
Canın bildiğin vurur, gönül bağın şikeste,
Bir yana bırakmıştık biz kendi filmimizi,
Sevdayı seyretmeye sinemaya gitmiştik.
Filmler bile yetişmez, anlatamazdı bizi,
Olunmazdı biz gibi bunu idrak etmiştik.
Bakışı gönülden gül, gülüşü aşk'ın süsü,
Hadi gel arayıp bir sebep bulda,
Ne ola bu kadar sevdalanmaktır.
İstanbul gibisin sen İstanbul'da,
Neye büyülenip böyle yanmaktır.
Okunmuyor yansıması yüzünde,
Kelebek ömrü kadar ömrü olanlar da var,
Sevdalar SEVDA değil, sanırsın imitasyon.
Nerde içten vurulmak, nerde ölene kadar,
AŞK öyle kalpten değil sanırsın imitasyon.
Akarsa mecra malum, bakar bir tek akar'a,
Bilsem ki su içsem üzüleceksin,
Yanar kavrulurdum içmezdim inan.
Bilsem ki gölgemle ezileceksin,
Cennete yol olsa geçmezdim inan.
Ardıma bakmadan, ardına düştüm,
Ne sözler, yeminler verdin inandım.
Kavuştuğun hayal, bir tatlı düş'tüm,
Hep bunu söylerdin derdin inandım.
Birlikteydik cümle dertler dündeydi,
Şiirleriniz çok güzeller. Kaleminize sağlık