Yağmura tutulmuş kalmış açıkta,
Gibiyim gün olup dünyama dolsan.
Aklım sende kaldı ben karanlıkta,
Böylemi olurdu evde sen olsan.
Ne bunca boğulur böyle taşardım,
Karakış gönlüme, düşen bir cemre,
Bir bahar demiştim, sana ey kadın.
Ahir demde gülşen gülmeyen ömre,
Son umar demiştim, sana ey kadın.
Oysa mutlu olmam nasıl kolaydı,
Zora soktu hayat ona gücendim.
Nerdeyse bunu tüm ömrüme yaydı,
Ben buna gücendim fena gücendim.
Çevirdim gönlümü aşk için köşke,
Hengame gürültü karmaşa yordu,
Dinlenmek üzere diye bir nebze,
İstanbul'dan çıkıp tam gidiyordu,
Yol buraya kadar dön dedi Gebze.
Sakin sessiz yere hayaller kurdu,
Günü akşam
Geceyi sabah etmek
Harcanan ömürdendir...
Günü yaz
Geceyi bahar etmek,
Ahir demdir artık, yol ve merhale,
Aldık geldi geçti, devrimiz bizim.
Bambaşka zamana, değişik hale,
Kaldık geldi geçti devrimiz bizim.
Bu hayat ne demek ne bilecekti,
Yoktan yaratıldı yanmaya geldi.
Belki de sorsalar yok diyecekti,
Sorgusuz sualsiz dünyaya geldi.
Yokken özlem bizarımda,
Müsebbibi müşkülümün.
Herkes bilsin nazarımda,
Gülüşü dünya gülümün.
Bugünden sonra için bugünü erken saydım,
Bugüne dek geciktin dağlar yıkıp gelseydin.
Dün önceki yıl yada çokça takvime yaydım,
Herhangi bir zamanda yola çıkıp gelseydin.
Çocukluk günlerimiz sonu gelmez nazımız,
Farklıydı herkesten başka biriydi,
Söylemez susardım beni sezerdi.
Açmıştım gönlümü onun yeriydi,
Beynimde ruhumda canda gezerdi.
Korurdu kollardı hep takibimde,
Şiirleriniz çok güzeller. Kaleminize sağlık