sönmez gözlerimin altındaki bahar
rüzgar da öyle diyordu bir zamanlar
bir zamanlar gözlerim denize bakıp ağlıyordu
masmavi yosunlar sarkıyordu kirpiklerimden
şimdi
güneşe sarılıp buharlaştı gözlerim
Bir gün belediye ilanında adımı duyarsan
Üzülürmüsün
Yoksa sevinir misin sen de
Belki de ağlarsın doyasıya
Gülebilirsin de
Sen, henüz yazamadığım bir şiirimsin
Uykum gelmesin diye okuduğum bir kitapsın
Kalemimsin
seninle dost olabiliriz ama bi şartım var
sen de beni seveceksin...
güneş de battı
bir tek ay kaldı geride
sen de git
yalnız kalmak yakışır bana
bunu aynaya baktığımda anladım
ne kadar kayarsa kaysın
plastikten yapılmış bir silah
sarı boncuklu mermisi var
acıtır canını yakından vurunca
beyaz barut yok içinde
mantarlı olanların
umursamadan yere atılmış muz kabuklarının kaygan yüzeyinde ilerlemek ister çocuksu ayak tabanlarım köküne kadar içilmiş sigaraların pembe rujlu filtresiyle öpüşmek ister bu aralar dudaklarım genç kızların kendileri yoktur yanımda ben yine hep nöbet tutacağım sigaranın ağızlığında sen ise nikotin kokacaksın
bu memleket çok soğuk anne
kış geldiğinde insanlar üşüyorlar hep
belki güneş açar diye kuzeye bakıyorlar
kediler şimdi nerede bilmiyorum
Bugün gúnlerden cumartesi
Sadece yasakların sokağa çıkabildiği bir gün
Neyse ki evde oturmak yasak değil
Şarkı söyleyebilirim mesela
Aynanın karşısına geçip dans edebilirim çılgınlar gibi
bugün nasıl geçecek zaman bilmiyorum
güneşi karşıma alıp denize mi işesem acaba?
ayakkabımı çıkartıp yalın ayak mı yürüsem?
bugün nasıl geçecek zaman bilmiyorum
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Eren hayırlı uğurlu ve bol okurlu olsun kitabınız