Ben hiç ağlayamasam da
Gülmekten yaş akmıştır gözlerimden
Sanki hiç mutasyona uğramamış bir virüsün etkisinin altında kalmamıştır dünya
yüzünün güzelliği bir yere kadardı
sonra buruşmaya başlayacaktı ellerin
gerçek güzelliğin işte o zaman ortaya çıkacaktı
kalbin de güzel çarptıysa eğer
en güzeli sensin demektir
bana küfrettiler anne
hayatında hiç kitap okumamış bir vardiya amirinin
gölgesine sıkıştırdılar beni
beni dövdüler anne
burjuvanın piyonlarına yan baktım diye
merdivenlerin de ayakları olsaydı ne olurdu sanki yürümesini öğrenemez mi ki acaba bacakları yontulmamış heykeller bir adım da benim için atsa bu yer küre keşke sokak kedileri de oturabilse balıkçı sofralarına kapıları olmasa evlerin hırsız nedir bilmesek boğazını kesmesek sütünü içtiğimiz hayvanların benim süt annemdir ahırdaki inek bağırsaklarından soluyanların aklını başlarına getirin hiç üşenmeden dünyayı iki eşit parçaya bölün Tanrı olun geceleri karanlığı rüyasından edin bataklığı kurusun kanla yıkanmış toprağın domuzunu içinden çıkartın;sülük dolu çamurundan soyutlayarak kendi elleriyle toplasın insanlar bitini tersinden akan suyu uykusundan uyandırın düşmanların başına özgürlük kokan çuvallar geçirin kayın mantarıyla süsleyin ağaçları gelinlik gibi umudun yapraklarında çiftleşen böcekler yeşersin fotosentez yapsın güneşte kurutulmuş samanlar helal süt versin ahırdaki inek kadınlarımızın sırtına gübre yüklenmesin filizlenecek olan toprağı fideler kendileri bulsunlar
Bayburt'ta bir gün otururken bankta
Susamlı simit, ayran ve kabuklu fıstık yiyordum
Annemi özlüyordum
Bu sen misin?
Bu gözler senin mi?
O rujlu dudakların sana mı ait?
Benim de gözlerim senin kadar güzel baksaydı
Ben de vururdum
yağmurun yağdığına inanıp buluta tapan
şemsiyesini havaya savurup güneşte yakan
gözlerini toprağa dikip kör çiçekler açan
her kaybolduğunda ağlayan
ben nasıl bir insan oldum böyle
beynimi ağacın gölgesine asıp unutmalıyım kendimi
Ben hiç hayatımda bir kez olsun zeytin ağacı görmedim
Pamuk tarlasında hiç yürümedim
Mısır bahçesinde uyuya kalmadım
ben seni yağmur yağarken sevdim
bulutlar değiyordu saçlarına
yıldızlar kayıyordu gözlerinden
omuzunda martılar gülüyordu
ben seni ıslanırken sevdim
Maskeni tak sevgilim
Ağzın üşümesin
Kimse görmesin seni sokağa çıkma yasağında
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Eren hayırlı uğurlu ve bol okurlu olsun kitabınız