Kaldım efkarla baş başa
Bunu sana söyleyemem
Hiç kimseye açmadığım
Konu sana söyleyemem
Hasrete hasret kattığım
Dönmek neye yarar son demimizde
Yıllarca unutan yâr’ a yâr demem
Deryada su alan şu gemimizde
Gelen yolculara yerim var demem
Hayalin de seni andırmıyorsa
Saydım ki tam kırk yıl olmuş
Gel de birlikte ölelim
Şu dünyadan kim ne bulmuş
Gel de birlikte ölelim
O yıllara kahrederek
Hasretini nakış nakış ördüm de
Yazmaya sayfalar yetmiyor artık
Şu uçan kuşlara bile sordum da
Nedense… Sensiz ötmüyor artık
Gayrı fark etmiyor gam da neşe de
Ruhumdaki yay gerildi
Sandım ölüler dirildi
Yollar önüme serildi
Dağlar üstüme yürüdü
Esen rüzgâra sur dedim
Her akşam oturup yalnız başına
Hasretini çekmek ne kadar acı
Sensizliği katıp gözün yaşına
Yağmur gibi dökmek ne kadar acı
Senin kadar değil yâr memleketim
Ben niye yaslıyım benim neyim var
Eller gibi gezip koşamaz mıydım?
Bilsem ki dağların ardındasın yâr
Gece gündüz demez aşamaz mıydım?
Söyle ne olur yâr bu yol kaç adım
Gönlümüzde kapı yoktur
Gelin girin şimdi dostlar
Senet yoktur tapu yoktur
Ve sahibi kimdi dostlar
Hayat: bizim yalanımız
Bir ömürü yâr yoluna sermeye
Delilik mi yoksa kader mi denir
Canlı canlı mezar kazıp girmeye
Delilik mi yoksa kader mi denir
Bir gün dahi hasret kaldım gülmeye
Bu gece gördüğüm rüya:
Girmişim durgun bir suya
Bir ‘’Gül’’müşüm, talih bu ya:
Beni dalımdan aldılar
Sonra gene bir tomurcuk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!