Sensiz geçen yılım ayım
Hangi birini sayayım…
Farz edin ki bir kınayım
Yâr eline yaksa beni
Ayrılık bir şaka olsa
Bir hayal aleminde su gibi çağlayarak…
Bazen umuda esir, bazen sana kul oldum
Umutlar çiçek açtı hayaller yeşil yaprak
Bazen özünden ayrı kırılmış bir dal oldum
Bazen öksüz aşkıma, bazen onun yasına…
Saymadım yılları ne kadar olmuş
Anlamadım nasıl dalıp gitmişsem
Farz etki yol açık ya da kar dolmuş
Neye yarar yâr ’sız bölüp gitmişsem
Neden bekledin ki bu güne kadar
Kaç kere dedim ki gönlüme girme
Girersen bir daha çıkamazsın yâr
Sonra da usandım bana ne deme
Bundan daha beter yıkamazsın yâr
Sular gibi akar… Geçmeyen zaman
Bir anda söndü gene içimdeki umudum
Biliyorum ne çare…! Unutmaya yetmedi
Gece boyu gözyaşı döke döke uyudum
Siliyorum ne çare…! Unutmaya yetmedi
Talihime az düştü hep çok gördü yarımı
Ben kahrını çektim sen keyfini sür
Ver demem dünyayı al senin olsun
Kırkı çoktan geçtim yaş elli küsür
Gör demem dünyayı al senin olsun
Çok da yaşasan bir az da yaşa bir
Uzaklara dalmış da için için ağlayan
Eğer biri var ise bilesin ki o benim
Yılların götürdüğü umudu kovalayan
Gözleri de kör ise bilesin ki o benim
Aklında zoru varmış aşk mutluluk diyenin
Bir sabah uyandım ki oda salon hepsi boş
Hiç olmazsa insan bir veda edip giderdi
Aç çıkmışsın yollara bardak tabak tepsi boş
Bari mutlu olsaydın zaman neler gösterdi?
Dilinde düşürmezdin: Aşkımız çok kutsaldı
Tabut var içinde ölü müdür ne
Yoksa bu gün mahşer günü müdür ne
Bir gün olsun mezarımın üstünde
Yâr sesini duymayı az mı bekledim
Gurur ettin, gurur ettin bu kini
Hadi! Gönlüm bir güzele vurgun da
Lakin… Dilimdeki bu feryat neden
El âlem dönerken böyle bir günde
Sebep nedir ey yâr bu firkat neden
Gezdiğin yerlerde izi bulmuşken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!