YALANCI AYNA
-hele yüzeyden kurtul da dibe daldır kafayı
ayakları gör nasıl da dikilir göğe, de ki o bir kuğu
ne zürafa ne kartal, boynu uzun, kanatları büyük-
Yan Dümen
komünden dem çalıp
demlendiğini sansınlar
hırsız birkaç kelime
kemere değen kravatla
Yansıma
saraylarının içinde toplanıp hükmümü verenler
saraylarının dışında hükümsüzdürler
korumasız bir adım atamazlar
Siyah Taş
taşı atamazsın dedi
elinde akrep
salya sümük küfür
başında kasket
SİZ GÖRDÜNÜZ MÜ O KURALSIZ ÖLÜMLERİ
nehrin iki yakasında keşfe çıkan robotlar
karşı karşıya kestirir boy ölçüşürler kaş altından
biliyorum benden önce gidenlerden
çoktan hazırlanmıştır kuralsız ölümler
Sewusen
yemek içmek için de olsa
ne bir bardak elimin altında, ne tabak
Dersim'in 'delisi'yim can'lar sağ olsun
evleri sıcak, sofralarında yerim var
ŞİMDİ BAHARDIR VE AŞK MEVSİMİ
şimdi bahardır ve aşk zamanı
gözlerinin ısındığı mevsimdir seni karşılayan
yarı baygın gülüşler de olur altında
taşkın sulardan çıkmış gibisindir
SOLGUN RENKLER
bir yanı karanlık, bir yanı çırpınır durur hâlâ
karanlıksa kara, aydınlıksa aydın olurlardan
eyy öfkesinden çatlayan damarı yurdumun,
neden doğurdun ki beni kayıp giden yıldızın altında
SAVAŞ
vur ha vur
kim öle, söyle kim
kaleler yıkıldığında bir bir
neyim var ki benim
Savaş ve Barış
üç kişiliktir savaş / tamı tamına üç kişilik
göz göre göre iki yoksul / karşı karşıya ölürüz
kitap fiyatına mermi
hastane fiyatına bombalar başımızda patlayan
Ben İstanbul’da Doğsaydım Kardeşim
ben İstanbul’da doğsaydım kardeşim
sevgilimin rüzgarla sevişen o sarı saçlarını anlatırdım size
belki Uludağ’da kendini gösteren o çınarın dibinde
akan bir parmak suyla taşırdım ismini
Kadıköy İskelesi’nde son el sallayışımı ahbaplarım ...
Enişüri Solmayan Resim
seni anlatmak, anlamak seni
tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa
berrak sularına Munzur’un
seni anlatmak, anlamaktır seni
kimsesizliği, yalnızlığı, yoksulluğu
çileli büyüdüğü ...
Ve Tanrı Ağlamasını Öğretti
birkaç kişi vardı yan yana
doğurduklarında tanrıyı
önce koruma, sonra elçileri oldular
bir edip uçurduklarında
henüz keşfedilmemişti gökyüzü
emirlerini bıraktıkları yerlerde
dönüp paylarını aldılar
görünmez görünür olduğund ...