KÖY ÖLDÜĞÜNDE ŞEHİR ÖLMÜŞTÜR
en çok da çocuklar ölüyordu
açlıktan, soğuktan, savaştan
arkasından anneleri ölüyordu
iki göz iki çeşme karaları bağlamaktan
KIRKINCI YILDÖNÜMÜNDE CHE’NİN
burjuva ideologları bugün
kırkıncı yıldönümünde Che’nin
Che'den söz edip aşabiliyorlar sınırlarını
sosyalist demeye korksalar da henüz
Madalya
balon patladı
yağlı heceler, şımarık harfler uçtu
kem kemalin elinden
saklamadı yüzünü, dişini ve kuyruğunu
Gelişin sinsidir, toz mu kalkar yerinden
Yapraklar düşer, fidanlar düşer
Aylarca iz sürüp dönersin etrafımda
Salyan paslanmış bin yılların kiridir
Isırdıkça ekmeğimi zehirini bırakırsın
Suyunu kaparsın çocuğun elinden
Kumaş İnceldikçe
-kumaş inceldikçe artar fiyatı-
kirlenmiş ne çok kelimeden
harfler kurtarmaya çalışır kendini
KURŞUN GEÇİRMEZ TOPRAK
-mermiyi yutar su, kurşun geçirmez toprak
vur paşam, vur ağam, vur sırtına
boşuna vermedim o ünvanı, o şanı şerefi
bombala, toprağı deşsin paranız
KANAYAN YANIMDIR
-bu dağlar bizim dağlar
birbirine boy vermiş sıralı dağlar
nice padişahların fermanıdır ki
bu dağlara vurunca kırılır-
Doğrudan,
Asırların iz düşümünde
Doğudan yükseliyor çığlık
Dağların şafağına vuran renginde
Bir başka tad verirken güneş
Yitik kalbin ezgilerine
İMPARATORLUĞUN BÖYLESİ
bereketli topraklarda tutulduğunda güneş
güneşin önünde kararmış bir dünya
akan kanaydı hesaplar
güneşin önüne attığında kendini
Kalbim Suya Gül
kalbim suya gül / yüzünü saklama güneşten
su ki yetişmek için o yanık toprağa
kırk yerinden çatlatırdı kayayı
Ben İstanbul’da Doğsaydım Kardeşim
ben İstanbul’da doğsaydım kardeşim
sevgilimin rüzgarla sevişen o sarı saçlarını anlatırdım size
belki Uludağ’da kendini gösteren o çınarın dibinde
akan bir parmak suyla taşırdım ismini
Kadıköy İskelesi’nde son el sallayışımı ahbaplarım ...
Enişüri Solmayan Resim
seni anlatmak, anlamak seni
tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa
berrak sularına Munzur’un
seni anlatmak, anlamaktır seni
kimsesizliği, yalnızlığı, yoksulluğu
çileli büyüdüğü ...
Ve Tanrı Ağlamasını Öğretti
birkaç kişi vardı yan yana
doğurduklarında tanrıyı
önce koruma, sonra elçileri oldular
bir edip uçurduklarında
henüz keşfedilmemişti gökyüzü
emirlerini bıraktıkları yerlerde
dönüp paylarını aldılar
görünmez görünür olduğund ...