Alınteri karanfil sıcaklığında
Suya da
Balığa da vurgun
Umut
Acı içinde doğarken bebek
Boğarcasına mazluk yüzü
Bir ışıktan
Bir yol boyu
Duvarın çatlağından
Çıkıp gitti
Meşe ağacına,
Bir sigara içimi
Sular ayrıydı kendi kanyağında
Kendi yolunda akardı
Tatlı
Tuzlu
Bulanık
Ve safça
NASIL ANLATSAM O AYNALI YÜZÜ
kayıp adreslerin çocukları onlar
uzaklardan gelirler kör yollardan
ufak tefek adımlarla yürürler
üstüne tütün basarlar kabuklansın diye yaraları
Nataşa
ayağında kırmızı pabuç
topuğu var bir karış
güzel kadındı Nataşa
kızıl direnişi unutmuş
Nazım’ı Çağırıyorlar Bugün
sene iki bin dokuz
kapısını vurmuş bir yılda kürsü kürsü dolaşıp
Nazım’ı çağırırlar bugün
şiirlerini karşısına dikip ‘vatan haini’ Nazım’ın
Munzur'a patikadan gidilir hewal
hain pusular arkasında
nişangahlar,
tayyere, kobra
tank, top sesleriyle karışık
Namus Bileceksin Dediler
namus bileceksin dediler
yirmisine geldiğinde silahı tutturunca eline
çelikten bir yay
söküp takarak / tanımalıydı namusu
Ayrı zamanlardı, iki karanfil buluştuğunda
Sıcak, çıplak tepe başında
Boylu boyunca düştüler, yan yana
Beyaz Dağ'ına Dersim'in,
Bir karanfil kendi renginde
Bedenine saplanmış kör bir kurşun...
Okumasını Bilseydik
-okumasını bilseydik tersinden
harflerin kuyruğu takılmazdı gırtlağımıza
kimin yolu geçmedi ki gözlerimizden
-cek –cak’lı kahramanların arkasında
Ben İstanbul’da Doğsaydım Kardeşim
ben İstanbul’da doğsaydım kardeşim
sevgilimin rüzgarla sevişen o sarı saçlarını anlatırdım size
belki Uludağ’da kendini gösteren o çınarın dibinde
akan bir parmak suyla taşırdım ismini
Kadıköy İskelesi’nde son el sallayışımı ahbaplarım ...
Enişüri Solmayan Resim
seni anlatmak, anlamak seni
tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa
berrak sularına Munzur’un
seni anlatmak, anlamaktır seni
kimsesizliği, yalnızlığı, yoksulluğu
çileli büyüdüğü ...
Ve Tanrı Ağlamasını Öğretti
birkaç kişi vardı yan yana
doğurduklarında tanrıyı
önce koruma, sonra elçileri oldular
bir edip uçurduklarında
henüz keşfedilmemişti gökyüzü
emirlerini bıraktıkları yerlerde
dönüp paylarını aldılar
görünmez görünür olduğund ...