Zaman nasıl da akıp gitmekte
dün neredeydik, şimdi neredeyiz
ne çabuk da ağardı saçımız, sakalımız,
yüzümüzde çizgiler,
gözlerimizde garip bir alem
demek, hiç farketmemişim yaşlandığımı
Beni böyle tanıyamazsın
siyah saçlarımdan tanırsın
zayıf halimi bilirsin
çizgisiz yüzüm kalmıştır aklında
birazda Azerbaycan Türkçem belki
Sonbaharı çok severim
En çokta Eylül 'ü
İlk kez bu ayda birini sevdim
İlk kez bu ayda biri beni sevdi
Pencerelerini hiç bu kadar sevmemiştim
Perdeyi her aralayışında.
İçimde beni ateşe iten birşeyler var, içime ateşi atan biri var.
Pişmanlık yapışmış paçalarima
Kirpiklerimde hüzünlü damlalar
Belki geçecek kapimdan
Sessizlik ve Açlık
İki bilinmez,
Pencerem açılınca biri
Gözlerim kapanınca diğeri gidiyor .
Bir gün karşıma çıkarsan eğer
Beni ne kadar sevdin diye sorma
Çok dersem gitmemi izah edemem
Az dersem kalbimi yakışını.
Yalancı baharı yaşıyorum yüreğimde
bir ikilem içindeyim, anlatılmaz
bir yanım, çöl sıcağında suya hasret
öbür yanımı sorma; sanki kıyamet.
Bir çift zeytin karası gözde, kayboldunuz mu hiç?
Bir yanı hep kanamıştır gelin başlı gülün
boy attığı topraklarda bülbül yoksa eğer
Bir kanadı kırılmıştır bülbülün
rüzgar, gülünü koklamışsa eğer
Şiir mısralarına düşseydi adın
kelimeler arasında nifak çıkardı
Roman sayfalarına yayılsaydı kokun
kahramanlarını vurdururdun yazarın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!