her kapı çalındığında
titredi yüreğim.
her telefon çığlığında,
bir ümit,
sesini bekledim.
hep yollara baktım pencereden,
ne dedim de sana, küstün nazlı yar
susluğun aklıma veriyor zarar
sen susarsan bu dünya ne işe yarar
gel bırak inadı, gül başın için.
ben yanarım tütün tütün sevdadan
eser durur başımda
bir deli rüzgâr.
alır götürür
ne varsa içimde,
ne kaldıysa hayattan.
hayat beni taşımaktan yorgun,
sarma cigara gibidir sevda.
çektikçe içine
kavurur ciğerlerini.
haz duyarsın yine de,
yavaş yavaş
seni tükettiğini bile bile.
neylesin şu deli gönül
sensiz gelen baharı?
yoksan şayet yanımda,
her yanım boylu boyunca
kara kış, yâr!
yanıp kavrulurken yüreğim,
dönmeyecektir giden;
sen hayaller kurarken,
vuslat diye diye
hayal gemisini beklerken.
ne ilktir bu hikaye,
ne de son kalacaktır.
Çepeçevre dünya
Dar gelirken gövdeme,
Başım değiyorken
Gökkubbeye,
Gözlerinde mahpus kalmak…
Ne ağır, bilir misin?
Bir avuç sevinç,
Kucak dolusu hüzün…
Buruktur aslında
Çoğu zamanı ömrümüzün.
Serpelenmiş birkaç umut,
Yeşermiş üç-beş tohum
hayat devam ediyor...
kaldığı yerden değil;
çünkü, kalmıyor hiç bir yerde.
ölsen de, kalsan da
o bildiğini okuyor,
eyvallah etmeden kimselere.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!