Melekleri mavisinde gördü
Masum denizin orta yerinde,
Çocukları çok ağlattı, yeter güldürelim diyen sesini işitti
Ve utanmak diye bir şey var ki burada, şu devirde
Niye yoktu?
Ahretteki mutluluk, var olursa yeter
Kendine baktığı gözleri,
Çok yoruldu
Özlemleri en güzeli!
Yıllar tükenişe giderken,
(Anneme...)
Günaydın güllerin anası!
Gül beyazım ,
Gündüz açan gülüm!..
Sevgiyle hasretle öptüm
Ay yüzlüydü
Bütün geceler parlak
Işığını çocuğun düşlerine seriverir
Gözleri sönük değil
Şanlı olur olmasına da ses verir mi?
Bilmem, yarını güneşi doğurur mu? Yüzünü, gözünü, endamını!
Günaydın leylak çiçeğim
Günaydın mavi gökyüzüm
Günaydın tatlı yorgunluğum
Günaydın sabah kahvem!
Günaydın memleketim ,
Günaydın ellerim,
Zihniyet değişimi gerekliydi, insanlık can çekişiyor
Şarttı bir kocaman müdahale ihtiyaçtı
Her an birileri dokunsa, çok ağır yaralı
Şuracıkta Emine’yi vurdular, üstelik kanadını kırdılar
Beş yaşındaydı Mehmet'i görmediler
Aç kapıyı dediler, arka sokaklardan birinde
Dağların yamaçlarına koşar, yorulmaz
Seyre daldığı çayırların, çitlembik kuşlarıyla yuvası
Kırmızıydı pazendi elbisesi
Maviydi mavisinde düşleri
Yaşamı algılayamaz daha minik kuş
İnsandı çeşit çeşit yaratılan,
Seven sevgiyle özünden, yaratanın
Her insan mizacına uygun davranan
Kimin üstünlüğü kime anlamıyorum
Belki sen aynı ortamda doğsan öyleydin
Unutma insanlar kendi yalanlarına inanmanızı
Utanmadan tüm yanlışlara destekler vermenizi
Kurduğu süslü sömürü düzene amele olmanızı
Sınırsızca yürekten hatta sonsuza da sürmesini
Bitmek bilmeyen küçülüşe yeni tehditler ekleyip
Hey hayat!
Duyabiliyorsun beni?
Bu güne kadar çözemedim seni
Sonunda yaptın yapacağını,
Bozdun ruh halimi, soğuttun ocağımı!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!