Sevgi neydi?
Gülle bülbülün aşkı mıydı?
Avuntusuz sızlayan, ciğerinin başköşesine sığdırdığı
Annesinin bebeğin, korkusuz, deliler gibi dokunuşu muydu?
Her nefeste yaşadığı mabedinde yok oluşu
Fiyakalısından lacivert..
Sarı şeker tadında,
Portakal çiçeğinin kokusu sarmış
Hafiften yumuşak!
Bu güzelim esinti aklımı alan türden
Eğer istersen sen de başka bir insanı aklınla
Hangi şartlar altında doğru hilesiz yüreğinle
Hayatı hakkında görmeden fikirler yürütebilirsin
Geçmişini hissedebilir, tarifsiz tanıyabilirsin
İnsanın duygusal kişiliği geçmiş yılların izleriyle
Ne söylenir bilmem ki gece
Güzel gündür dönen
Şafağı bekleriz
O bilir görür
Bakarken göz kırpar
Herkes niye bu kadar çok seviyor?
Geçmedi mi geçti gitti tükendi hayaller
Bir bıçak gibi kesti biçti günler diyorlar
Bilmiyorlar ki ben hiç yere çatışmadım
Küsmedim geçmişe çünkü seviyorum
Davulla dövülür, zurnayla çalınır da
Düğün dernekle dostlar ağaran
Günde çağrılır güne gölgelenir
Avuç avuç buğdaylar baş aşağı serpilir
Gelin teli yanağına süzülür
Kırmızı gelincik tarlasında bıraktığım
Kız çocuğu öpüyorum seni avuç içlerinden
Bir kez daha sımsıkı özlüyorum sarmaşık tadında,
Hasretinle inan ağlamak istiyorum
Hala omuzlarında masum gözyaşlarını silsem,
Ektim envai renkleri
Bağrıma kıza kıza
Bu öyle durum değil,
Sınırsız ruhumun hafifliği
Sayesinde çok güzel
Karanlıkta yol bulur, durulur billur damlası
Okyanusa doğru akar açlığı, ruhun girdapları
Çıralanır çığırtkan isli, puslu buharı da biçare
Sorarım sığar mı yiğit, sessizce toprağa
Gök kubbe de kandaş, incesinde akar nehirleri
Kadın yeri geldiğinde hanım
Gerektiğinde ırgat, bazen savaşçı
Zamanı gelince canıyla candır
Güldüğünde aydınlık umutla güneş
Dünyada ağlarken sulu sulu yağmur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!