Mor bir yalnızlığı hüküm sürüyorum…
Eşikten adımımı atınca, daha.
Bütün saatleri mahkum ediyorum
Seni, vurmaya…
Gün tutuşmuşken bir ucundan
Karanlıklar tırmanırken kentin üstündeki bulutlara
Martılar çığlık çığlığa tifterlerken gökyüzünü
Kimseler görmeden
Kimseler duymadan
Gözyaşımdan ördüm ben bu şiiri.
Bir hayatın bile olmadı senin
Ruhunu acıyla yoğurmuş Tanrı’m
Veresiye yaşadığın günlerin
Toplamından utanırım
Her şeylere layık gönlün var ama
İkircikli bir gece, muştular ayrılığı...
Mevsimlerden sonbahar,hazan desen de,olur.
Kim kaybetmiş aşkı da,bu öksüz gönül bulur,
Şarkısını söyleyen,yazan desen de,olur.
Rüzgar talan etmiş beni,aşık yalan etmiş beni
Beşiğin ırlanışı gibi sandal,
Dalgaların birbiri üzerinden kayışı
Rüzgarın ittiği su, enerji biriktirir
Daima ertelenir,mehter gibi… varışı,
Martıların çektiği bir sandalın kıyıya…
Görünmez iple bağlı sular gökteki aya
Hep ayrılıklar mı hatırlayacak beni
Bir an, aklına düşsem; kısa bir an…olmaz mı?
Dertlere gark olur da, yüreğim, bunalmaz mı?
Arada bir, sevincini paylaşsaydın; olmaz mı?
Sen, ne güne durursun; sensizlik mi vefakâr?
Zamanı durdurmak isterdim… geçmesin zaman
Gelmesin gidişinin sancılı anı …
Büyüsün sessizlik. Bak! … konuşmadan…
Doğmasın sensizliğin o meşum karanlığı
Şarkılar o anı çalmasın sussun
Gözlerin eski günlerden konuşsun
İhtimal seni seviyorumdur: İmbikten damlıyor senli düşüncelerim.
Ne sağlam bir zırh giyiyorum ki,sızmıyor ama kederim...
Dalgınlıktan önümde yürüyen kediye basmışım,yazık. Az kalsın düşüyordum(düşeyazdım) -hatta düşe/ yazdım bile adını...
Sonra,kim gördü acaba diye ikircikler büyüttüm.
Kendime itiraf bile zor oysa-ışıkta soguladılar söylemedim- (kendime bir aferin düşündüm)
Yalnızlık zor zanaat ve ben boşta gezerim
Sevmek gibi iş olsun canım başım üstüne.
Serseri bir kurşunun hızıyla dolaşırım
Kasketimi yıkarım, gözüm kaşım üstüne.
Sırıkların ucuna gerilmiş uykuları…
Bedenlerin erimişliği ve akışkanlığı…
Fillerin iğne ayakları yeri deliyor
Uçsuz bucaksız tenhalıklarda yazıyor bir sonsuzluk şiirini, O, dahi.
Bir düş evrenini solumaktayım şimdi.
Eğitimci, şair ve ressam olan Ekrem Bozkurt'un Gündüz Kitabevi yayınlarından çıkan HÜZÜN KOLEKSİYONCUSU isimli kitabını okudum. Tam bir koleksiyondu. Şiirlerle beraber biz okuyucuyla buluşturalan resimler şiirlerin oluşturduğu musikinin tınısıyla raks ederken şiirlerin gönülden süzüldüğü zaman ve ye ...
ilk şiir kitabım Hüzün Koleksiyoncusu Gündüz Kitabevi yayınları arasında çıktı.
Gündüz kitabevi ve kitapstore,kitapyurdu adreslerinden
temin edilebilir.
Ekrem Bozkurt