Nihal’imin sol omzunda bir rüya bekliyor.
Teninde geceyle uyanan bir ritim—ne zaman dokunsam,
uykuya dalmış yıldızlar gibi salınan bir kıvam.
Terin diliyle konuşan kelimeler var;
bir tartışmanın hemen ardından,
Nihal'im...
Ey sevdiğim…
Boynunda başlar bazen dua,
Usulca eğilirim sana,
Ne tapınırım, ne hükmederim;
Sadece severim…
Ten; ruhun değil, arzunun değil yalnızca,
anlamın da ilk kabuğudur.
Ve her dokunuş — ya bir duadır,
ya da bir yaradır.
Zarif bir bakış,
“Tenin de secdeye vardığı aşklar vardır…”
1. Fasıl: Ten, Ruhun Zarif Elçisidir
Ten; ruhun değil, arzunun değil yalnızca,
anlamın da ilk kabuğudur.
Tevafük: Nihal’im ile Kesişen An
Nihal’im,
Sen bir yapbozun en gizli kenar parçası,
Sessizlik içinde bekleyen bir sır gibi…
Yerini bulmayı arzulayan,
Her gören der ki: “Göz yaşların ayıp etti,
Oysa Nihal’imin ruhunda ağlayan su, kutsal bir sırdır.”
Ben baktım içime, inceledim varlığımı —
Kimse görmedi Nihal’imin kalbine işleyen canımı.
Lahza lahza gördüm sevgiyi, işaretler bıraktı gönlümde;
Nihal’in ruhunun derin kuyusuna inen,
O, hakikatin Müslüman’ıdır;
Başkalarının gölgelerinde dolaşıp
Ateş satanlarsa din taciridir.
Nihal’in kalbinde,
Tevâfuk: Nihal’imin Hikmeti
Bulutsuz, lacivert bir geceydi.
Dolunay, yıldızlar…
Sahneyi aydınlatan ışıklar gibi açılmışlardı;
Ve Nihal’im, Akdeniz gecesinin ziynetlerini kuşanmış bir kadın gibi duruyordu.
Nihal’im: Gecenin Kan Ter İçinde Duası
Kan ter içinde gece,
Kan ter içinde her yanım…
Her yanım bu gece vurgun, bu gece yanık nefes,
Kurşun yemişim, sürgün yemişim,
Nihal’im’e Risale: Evrenin Göz Bebeği
Ey Nihal’im, ey gönlümün en derin yankısı,
Neden bu kadar hüzünlüsün, ey ruhumun aynası?
Aslında sen hüzünlü bir dünyada dolaşıyorsun,
Ama değerini bilen bir yüce varlıksın, Nihal’im.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!