Kızılbaş Kızları Zöhre Yıldızı
Alnında yazılıdır, mührü zamanın,
Zöhre Yıldızı — bir sırrın simgesi,
Kainatın geceyle dans ettiği yerde,
Sevgi,
Kainatın en derin sırlarında saklı,
Merhametin sessiz nağmesinde doğar.
İnsan olandır ancak,
Kalbindeki kıvılcımı yakabilen,
Sevdayı özüyle duyabilen.
Bana işleyecek hangi günahı bıraktınız da,
Karanlıkla örttüğünüz yarınlarımdan korkuyorsunuz?
Siz ki dünün zalimi, bugünün suskunu,
Yarın için hangi yüzle söz söylersiniz bana?
"Karınca Misali"
Ben,
Ölmüş bir eşeğin gölgesinde dirilen yürek,
Çocuklar için yaşar,
Çocuklar için savaşırım hâlâ.
Ali Aşkıyla Değil, Muaviye Nefretiyle Kazandı
(Tarihin Gölgelerinde Bir Yara)
Sevda ile başlardı yol,
Bir nur doğardı Bedir’den, Uhud’dan,
Ali Aşkı ile Yanmadın,
Muaviye Korkusuna Koştun
Aşk ile yürüyen yolda
Dost gerek cân u ten gerek
Ali gibi er bulunmaz
Ali Aşkı ile Değil,
Muaviye Nefretiyle Kazandın
Ali derim, aşk döner
Dön gönül, yâre döner
Zülfikâr gönülde yâre,
Aşk, bir zeytin dalıydı Ali’nin elinde—
kırılgan ama köklü.
Toprağa dokunurdu, sabırla.
Ama gökyüzü çatladı o yıl,
ve bulutlar değil,
"Pir'den Gayrı"
Bir Seyr-ü Sülûk Mesnevisi
(Tasavvufi Mi‘racname)
1. Nefs-i Emmâre – Pervanenin Uyanışı
Tasavvufî Aşk Risalesi: Diyâr-ı Sen
“Kadına Veda, Mana’ya Secde”
AŞIK ’ın Kaleminden…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!